Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DONNISH : English Turkish

adj. hoca gibi, ukalâca, bilgiçlik taslayan

DONNO : English Turkish

"Don't Know (Bilmiyorum)", bilmiyorum, cevabını bilmiyorum, cevabı hakkında emin değilim (Argo)

DONNYBROOK : English Turkish

n. şiddetli kavga, arbede, birçok kişinin karıştığı kavga

DONNYBROOK FAIR : English Turkish

n. Donnybrook Fuarı, yılda bir kez Donnybrook'ta düzenlenen fuar (Dublin idari bölgesi, İrlanda) 1855'e kadar; vahşi dövüş, acımasız kavga

DONNÉE : English Turkish

n. (Fransızca) üzerine kurgu veya drama çalışmasının ilerlediği ilkeler veya varsayımlar seti; teatral çalışma konusu veya teması

DONOR : English Turkish

n. veren kimse, bağışta bulunan kimse, verici; kan veren kimse

DONOR CARD : English Turkish

n. organ bağışı kartı

DONOR FUNDS : English Turkish

ağış paraları, bağış fonu, bağışta bulunan kimselerden toplanan destek paraları

DONORSHIP : English Turkish

n. insancıllık, yardımseverlik, eli açıklık, hayırseverlik

DONOVAN : English Turkish

n. Donovan, erkek ismi; soyadı; Donovan Philips Leitch (1946 doğumlu), sadece "Donovan" olarak tanınan İngiliz müzisyen; William Joseph Donovan (
1959), Amerika Birleşik Devletleri askeri görevlisi ve avukat, 1942'den 1945'e kadar OSS kurucusu ve başkanı; Illinois eyaletinde bir bölge (ABD)

DONOVAN PHILIPS LEITCH : English Turkish

n. Donovan Philips Leitch, (1946 doğumlu) sadece "Donovan" olarak tanınan İngiliz müzisyen

DONTIC : English Turkish

suff. dişli

DONTO : English Turkish

pref. dişle ilgili, dişlere ait

DONUT : English Turkish

n. halka, lokma, genellikle kızartılan küçük tatlı bir poğaça türü (doughnut olarak da yazılır)

DOOBIE : English Turkish

n. esrar sigarası, esrarlı sigara (Argo)

DOOD : English Turkish

n. ahbap, dost, arkadaş, adam (Argo)

DOODAD : English Turkish

n. biblo, şey, zımbırtı

DOODAH : English Turkish

n. biblo

DOODLE : English Turkish

n. karalama, dalgınlıkla karalanan şekiller

DOODLE : English Turkish

v. karalamak, dalgın dalgın şekiller çizmek; gayda çalmak

DOODLE BUG : English Turkish

n. uçan bomba

DOODLEBUG : English Turkish

n. karınca aslanı, karınca aslanı larvası; motorlu küçük araç; (Britanya) robot bomba, uçan bomba, jet gibi hızlı giden ve yüklü patlayıcılarla bir bomba gibi alçalan pilotsuz hava aracı (İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından İngilizlere karşı kullanıldı); maden arama çubuğu, su arama çubuğu

DOODLER : English Turkish

n. karalama yapan kimse, karalayan kimse, kargacık burgacık yazan kimse

DOOFUS : English Turkish

n. (Argo) salak kimse, beceriksiz ve aptal kimse

DOOHICKEY : English Turkish

n. biblo, şey, zımbırtı