English
DOOR CHECK : English Turkish
n. kapı zembereği, kapı kapatıcısı, bir kapının kapanmasını yavaşlatarak çarpılmasına engel olan hidrolik veya hava basınçlı araç
DOOR FRAME : English Turkish
kapı çerçevesi, kapı kasası, kapı pervazı, dikdörtgen şeklindeki kapı çerçevesi
DOOR HANDLE : English Turkish
kapı kolu, kapı tokmağı
DOOR KEY CHILD : English Turkish
n. anne babası çalışan çocuk
DOOR KNOCKER : English Turkish
n. kapı tokmağı, bir kapıya ilişik olan ve kapının çalınması için kullanılan süslü araç veya hareketli düğme
DOOR LOCK : English Turkish
n. kapı kilidi, kapıyı kilitlemek için kullanılan mandallı alet
DOOR MAT : English Turkish
n. kapı paspası, ayakkabıların altının silinmesi için kapıya konulan paspas
DOOR MIRROR : English Turkish
n. kapı aynası, bir araba kapısına konulan ve arkayı gösteren harici ayna
DOOR MONEY : English Turkish
n. kapı parası, girişi parası, giriş ücreti (sinema tiyatro vb eğlence yerlerinde)
DOOR NAIL : English Turkish
n. iri başlı çivi
DOOR PEEPHOLE : English Turkish
n. kapı gözetleme deliği, kapıda bulunan ve içinden bakmak için kullanılan küçük delik
DOOR PLATE : English Turkish
n. kapı numara levhası, bir ev veya apartmanın dış kısmında bulunan ve orada yaşayanların adını ya da ev veya aparmanın numarasını taşıyan küçük levha
DOOR POST : English Turkish
n. kapı dikmesi; bir kapının girişinde bulunan ve antre oluşturan dikey parça
DOOR PRIZE : English Turkish
n. kapı ödülü, bileti kazanan kimseye girişte verilen ödül (örneğin bir partide), daha sonradan piyango bileti olarak kullanılan giriş bileti
DOOR SILL : English Turkish
n. kapı eşiği, kapı traversi, bir kapının düşük yatay bölümü
DOOR STEP : English Turkish
n. kapı eşik basamağı, zeminden kapıya erişim sağlayan basamak
DOOR STONE : English Turkish
eşik
DOOR TO DOOR : English Turkish
ev ev, kapı kapı
DOOR TO DOOR COLLECTION : English Turkish
kapıdan kapıya para toplama, belli bir mesele için özel meskenlerden para yardımı istenmesi
DOOR TO DOOR SALES : English Turkish
n. kapıdan kapıya satış, bir kapıdan diğerine gidilerek özel meskenlere yapılan satış
DOOR TO DOOR SALESMAN : English Turkish
n. kapıdan kapıya satıcı, kapı kapı dolaşan satıcı, bir kapıdan diğerine giderek özel meskenlere satış yapan kimse
DOOR TO DOOR SELLING : English Turkish
n. kapıdan kapıya satış, bir kapıdan diğerine gidilerek özel meskenlere yapılan satış
DOOR TO DOOR SERVICE : English Turkish
kapıdan kapıya servis, başlangıç noktasından varış noktasına verilen taşıma hizmeti
DOOR YARD : English Turkish
n. avlu, ön avlu
DOORBELL : English Turkish
n. kapı zili, zil
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani