Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DRAG OUT A WRETCHED EXISTENCE : English Turkish

sürünerek yaşamak

DRAG QUEEN : English Turkish

kadın elbiseli eşcinsel

DRAG RACE : English Turkish

n. kısa mesafeli yarış

DRAG SHOW : English Turkish

n. kadın elbiseli erkeğin yaptığı şov

DRAG THE ANCHOR : English Turkish

v. tarama demiri ile taramak

DRAG THROUGH THE MIRE : English Turkish

çamura çekmek, çamura sokmak, kirletmek; alçaltmak, aşağılamak, küçültmek, lekelemek

DRAG THROUGH THE MUD : English Turkish

v. çamura çekmek, halk içinde bir kimse hakkında gerçek olmayan ve yaralayıcı ifadeler kullanmak, karalamak, lekelemek, çamur atmak, yerden yere vurmak, ağır bir şekilde eleştirmek

DRAG UP : English Turkish

araştırmak, kurcalamak, açığa çıkarmak, iyi terbiye etmemek, gelişigüzel yetiştirmek

DRAGEE : English Turkish

n. badem şekeri, draje

DRAGGED ON : English Turkish

sürüncemede kalmış, sonuçlanmadan uzun süre devam etmiş

DRAGGER : English Turkish

n. çeken kimse veya şey, çekiştiren; motorlu küçük trol teknesi

DRAGGING : English Turkish

adj. ağır ilerleyen, ağır işleyen; acı çekerek ve yavaşça ölme

DRAGGLE : English Turkish

v. yerde sürüyerek kirletmek, sürükleyerek çamurlamak, kirlenmek, ıslanmak, ağır ağır takip etmek

DRAGGLE TAIL : English Turkish

n. orospu, fahişe, hayat kadını; pasaklı kadın, sürtük

DRAGGLED : English Turkish

adj. pasaklı, kılıksız, kirli

DRAGGLETAIL : English Turkish

n. pasaklı kadın, etekleri çamurlu kadın

DRAGGY : English Turkish

adj. ağır bir şekilde, ağırca, sıkıcı bir şekilde, durgun bir şekilde, yavaşça

DRAGHOUND : English Turkish

n. av köpeği

DRAGHUNT : English Turkish

n. köpekli av

DRAGLIFT : English Turkish

n. tele ski

DRAGLINE : English Turkish

n. yedek ip, tarak çizgisi

DRAGLINK : English Turkish

n. direksiyon, çekme kolu

DRAGMAN : English Turkish

n. ağ kullanan balıkçı

DRAGNET : English Turkish

n. sualtı tarama ağı, ağ; polis kuşatması

DRAGOMAN : English Turkish

n. tercüman, çevirmen