Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DRAKE : English Turkish

n. erkek ördek, suna

DRAKKAR : English Turkish

n. Drakkar, Vikinglerin ve Normanların antik savaş gemisi

DRALON® : English Turkish

n. Dralon, akrilik elyaftan yapılmış olan sentetik kumaş ticari markası

DRAM : English Turkish

"Dynamic Random Access Memory (Dinamik Rastgele Erişimli Bellek)", RAM belleğin yaygın türü (Bilgisayar)

DRAM : English Turkish

n. dirhem, dört gram; yudum, bir yudumluk içki

DRAM DRINKER : English Turkish

n. içkiyi seven kimse

DRAM SHOP : English Turkish

n. bar

DRAMA : English Turkish

n. drama, dram, sahne için yazılmış oyun, tiyatro sanatı, tiyatro eseri, heyecanlı olaylar dizisi, heyecan

DRAMA CRITIC : English Turkish

drama eleştirmeni, tiyatro eleştirmeni, oyunculuk eleştirmeni, tiyatro performanslarını değerlendiren kimse

DRAMA QUEEN : English Turkish

n. (Argo) ilgi çekmeye çalışan kimse, dramatik bir şekilde yaygara koparan kimse, oyun yapan kimse

DRAMA STUDENT : English Turkish

n. tiyatro öğrencisi

DRAMA-THERAPY : English Turkish

drama terapisi, oyun terapisi, tiyatro terapisi, oyunlaştırmanın kullanıldığı psikolojik tedavi metodu

DRAMAMINE : English Turkish

n. Dramamine, mide bulantısını azaltan bir ilacın marka ismi

DRAMATIC : English Turkish

adj. dramatik, tiyatroya ait, heyecanlı, çarpıcı, etkileyici

DRAMATIC ART : English Turkish

n. dram sanatı, dramaturji, oyun yazma ve üretme sanatı

DRAMATIC DEVELOPMENT : English Turkish

parlak gelişme, parlak ilerleme, göze çarpan ilerleme, çarpıcı ilerleme

DRAMATIC POETRY : English Turkish

n. dramatik şiir

DRAMATIC TURN : English Turkish

dramatik dönüş, aşırı dönme noktası, olaylarda çarpıcı dönüşüm

DRAMATICAL : English Turkish

adj. dramatik, drama ile ilgili, dramaya özgü; drama olarak yazılmış, drama temelli olan; canlı, göze çarpan; çatışma içeren

DRAMATICALLY : English Turkish

adv. dramatik bir şekilde, teatral bir şekilde, tiyatroya ait bir şekilde

DRAMATICS : English Turkish

n. dramaturji, sahne etkinlikleri, dramatik davranış, dramatik ifade

DRAMATIS PERSONAE : English Turkish

oyundaki karakter, oyunda rol alanlar

DRAMATISATION : English Turkish

n. (Britanya İngilizcesi) oyun, şov, drama; dramatize etme, oyunlaştırma; abartma (dramatization olarak da yazılır)

DRAMATISE : English Turkish

v. (Britanya İngilizcesi) oyunlaştırmak, şovlaştırma, dramatize etmek, teatral bir sunuma adapte etmek; abartmak; detay eklemek, ayrıntılandırmak, süslemek, güzelleştirmek (dramatize olarak da yazılır)

DRAMATISER : English Turkish

n. (Britanya İngilizcesi) oyunlaştıran, oyun yazarı, şovlaştıran kimse, dramatize eden kimse, teatral bir sunuma adapte eden kimse (dramatizer olarak da yazılır)