Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DRAPET : English Turkish

n. bez, kumaş

DRAPIER : English Turkish

n. kumaşçı, tuhafiyeci, kumaş satıcısı, tekstil taciri

DRASTIC : English Turkish

adj. şiddetli, sert, zorlayıcı, yasaklayıcı

DRASTIC CHANGE : English Turkish

sıra dışı değişim, olağanüstü değişim, aşırı değişim, keskin değişim

DRASTIC DECLINE : English Turkish

sıra dışı düşüş, olağanüstü düşüş, aşırı düşüş, keskin düşüş

DRASTIC DETERIORATION : English Turkish

sıra dışı bozulma, olağanüstü kötüleşme, aşırı kötüleşme, keskin bozulma

DRASTIC MEASURES : English Turkish

sıra dışı önlemler, olağanüstü önlemler, aşırı önlemler, keskin önlemler

DRASTIC MOVE : English Turkish

sıra dışı eylem, olağanüstü faaliyet, aşırı eylem, radikal eylem, keskin hareket

DRASTICALLY : English Turkish

adv. şiddetle, sert bir biçimde, zorlayıcı olarak

DRAT : English Turkish

interj. lânet olası, allah'ın cezası

DRAT IT : English Turkish

interj. lânet olası, allah'ın cezası

DRAT YOU : English Turkish

interj. allah'ın cezası, allah belânı versin

DRATS : English Turkish

interj. kahretsin!, lanet olsun! (hayal kırıklığı veya iğrenme belirtmek amacıyla kullanılan bir ifade)

DRATTED : English Turkish

adj. lanetli

DRAUGHT : English Turkish

n. cereyan, hava akımı; çekme, çekiş, ağ çekme, foroz; fıçıdan içki çekme, yudum, bir fırt; dama oyunu, müsvedde, taslak, tasarı

DRAUGHT : English Turkish

v. taslağını çizmek, tasarlamak, tasarı hazırlamak, görevlendirmek, askere almak

DRAUGHT ANIMAL : English Turkish

n. yük hayvanı, koşum hayvanı

DRAUGHT BEER : English Turkish

fıçı birası

DRAUGHT BOARD : English Turkish

satranç tahtası

DRAUGHT EXCLUDER : English Turkish

n. cereyan önleyici

DRAUGHT HORSE : English Turkish

koşum atı

DRAUGHTBOARD : English Turkish

n. dama tahtası

DRAUGHTS : English Turkish

n. dama oyunu

DRAUGHTSBOARD : English Turkish

n. dama tahtası

DRAUGHTSMAN : English Turkish

n. teknik ressam, tasarımcı, dama taşı