English
DUPLICATING MACHINE : English Turkish
kopyalama makinesi, çoğaltma makinesi, bir malzemenin (belge anahtar vs) aynısını yapan veya onu kopyalayan makine
DUPLICATION : English Turkish
n. kopya, teksir
DUPLICATOR : English Turkish
n. teksir makinası
DUPLICATUS : English Turkish
adj. (bulut ile ilgili) zaman zaman birleşen pek çok katmandan oluşan (Meteoroloji)
DUPLICITOUS : English Turkish
adj. aldatıcı, kandırıcı; ikiyüzlü
DUPLICITY : English Turkish
n. iki yüzlülük, hile
DUPONT : English Turkish
n. Dupont, soyadı; ABD'de birkaç şehir ve kasaba ismi
DUPONT™ : English Turkish
n. DuPont, 1802'de Eleuthère Irénée Du Pont tarafından E.I. du Pont de Nemours ve Delaware'da barut fabrikası adı altında kurulan ve dünyanın en büyük kimya fabrikası haline gelen, dünyaca ünlü malzemeler (naylon, teflon ve kevlar) geliştirerek polimer devrimine öncülük eden kimya fabrikası (ABD)
DUPUYTREN : English Turkish
n. Dupuytren, soyadı; Guillaume Dupuytren (
1835), Fransız cerrah ve anatomi uzmanı
DUPUYTREN'S CONTRACTURE : English Turkish
n. Dupuytren kontraktürü, bir ya da daha parmağın uzatılamamaları için sürekli olarak avuç içine eğilmelerine neden olan bağ dokusunu yoğunlaştırma durumu (Baron Guillaume Dupuytren adını taşır)
DURA MATER : English Turkish
dura mater, beyni ve omuriliği kaplayan sert zar (Anatomi)
DURABILITY : English Turkish
n. devamlılık, dayanıklılık, sağlamlık
DURABLE : English Turkish
adj. sürekli; uzun süren, uzun ömürlü, dayanıklı
DURABLE ASSET : English Turkish
dayanıklı mal, dayanıklı varlık, zaman geçtikçe değerinde önemli bir kayıp olmayan mal
DURABLE GOODS : English Turkish
dayanıklı tüketim malları
DURABLE PEACE : English Turkish
uzun süreli barış, uzun bir süre devam eden barış anlaşması veya barış hali durumu
DURABLE POWER OF ATTORNEY : English Turkish
dayanıklı temsil yetkisi, uzun süreli temsil yetkisi, bir kimseye adına hareket edeceği kişinin akli dengesini yitirmesi halinde bile onu temsil etmesi için verilen yetki
DURABLENESS : English Turkish
n. dayanıklılık, devamlılık, süreklilik, sağlamlık
DURABLES : English Turkish
n. dayanıklı tüketim malları
DURABLY : English Turkish
adv. dayanıklı bir şekilde, devamlı bir şekilde, sürekli olarak, sağlam bir şekilde
DURAL : English Turkish
adj. dura matere (beyni ve omuriliği kaplayan sert zara) ait, dura mater ile ilgili, dura matere özgü
DURALEX COMPANY : English Turkish
n. Duralex Şirketi, 1927'de kurulan züccaciye üreten Fransız şirket
DURALEX® : English Turkish
n. Duralex, Duralex Şirketi tarafından yapılan içki bardağı, su bardağı ve diğer cam eşyalar ticari markası
DURALUMIN : English Turkish
n. duralümin
DURAMEN : English Turkish
n. öz odunu, öz kerestesi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani