Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DUST : English Turkish

n. toz, toz toprak, çiçek tozu, pudra; kemik kalıntıları; para, mangır

DUST : English Turkish

v. tozunu almak, silkmek; serpmek, pudralamak

DUST AND ASHES : English Turkish

matem, yas, acı, keder, üzüntü

DUST BALL : English Turkish

n. toz yumağı, (Tıp) hayvanların bağırsaklarında/midelerinde bulunan bir kütle

DUST BIN : English Turkish

çöp kutusu, çöp tenekesi (Britanya)

DUST BOWL : English Turkish

kuraklık bölgesi, çöle dönmüş arazi

DUST CART : English Turkish

çöp arabası

DUST CLOTH : English Turkish

n. toz bezi

DUST CLOUD : English Turkish

toz bulutu, havadaki hava partikülleri kütlesi

DUST COAT : English Turkish

n. toz pelerini

DUST COVER : English Turkish

kılıf, kitabın kağıt kabı

DUST DEVIL : English Turkish

toz hortumu, rüzgâr hortumu, şeytan hortumu, şeytan külahı

DUST JACKET : English Turkish

n. kitabın kağıt kabı

DUST MICE : English Turkish

toz fare, mobilyalar altında ve köşelerde biriken küçük toz topları

DUST ONE'S JACKET : English Turkish

(Argo) birini dövmek, bir kimseyi pataklamak, bir kimseye dayak atmak

DUST PROOF : English Turkish

toz geçirmez, toza karşı dayanıklı

DUST SMB.'S JACKET : English Turkish

dövmek, tozunu almak

DUST STORM : English Turkish

tozkoparan fırtına

DUST THE EYES OF : English Turkish

-nin gözlerine toz serpmek,
nin gözlerini kapamak,
yi kandırmak,
yi aldatmak,
ya hile yapmak

DUST TO DUST ASHES TO ASHES : English Turkish

küller küllere toprak toprağa, topraktan geldi insan yine toprağa dönecek

DUST UP : English Turkish

(Argo) kavga, dövüş

DUST WHIRL : English Turkish

toz hortumu, rüzgâr hortumu, şeytan hortumu, şeytan külahı

DUSTBALL : English Turkish

n. toz fare, mobilyalar altında ve köşelerde biriken küçük toz topları

DUSTBIN : English Turkish

n. çöp kovası, çöp varili

DUSTBOWL : English Turkish

n. toz çanağı, toz veya kum fırtınasına maruz kalan alan