Multilingual Turkish Dictionary

English

English
ELEMENTARY SCHOOL : English Turkish

ilkokul, ilk ve ortaokul

ELEMENTARY SCHOOL TEACHER : English Turkish

ilkokul (
6 sınıflar arası) öğretmeni, bir ilkokulda çalışan öğretmen

ELEMENTARY TRAINING : English Turkish

temel eğitim, askere yeni alınan kimselere verilen temel eğitim, belli bir askerî birimde verilen temel eğitim

ELEMI : English Turkish

n. merhem ve vernik yapımında kullanılan tropik bir tür reçine

ELENCHUS : English Turkish

n. bilgicilik, bir bilgiyi mantığa dayalı bir şekilde çürütme

ELEPHANT : English Turkish

n. fil

ELEPHANT IN THE LIVING ROOM : English Turkish

n. salondaki fil, odadaki fil, porselen dükkânındaki fil, apaçık bir şekilde ortada olan ancak ondan kaçınmak daha kolay olduğu için diğer taraflarca görmezden gelinen ciddi sorun veya tartışmalı mesele

ELEPHANT IN THE ROOM : English Turkish

salondaki fil, odadaki fil, porselen dükkânındaki fil, apaçık bir şekilde ortada olan ancak ondan kaçınmak daha kolay olduğu için diğer taraflarca görmezden gelinen ciddi sorun veya tartışmalı mesele

ELEPHANT SEAL : English Turkish

n. deniz fili

ELEPHANT'S TRUNK : English Turkish

n. hortum, fil hortumu

ELEPHANTIASIS : English Turkish

n. fil hastalığı

ELEPHANTINE : English Turkish

adj. fil ile ilgili, fil gibi; kocaman, hantal, tombul, şişman

ELEPHANTLIKE : English Turkish

adj. fil gibi, file benzer, fil benzeri, filimsi

ELEUSINIAN : English Turkish

adj. antik Eleusis ile veya orada Demeter ve Persephone'ye tapınmak amacıyla gerçekleştirilen dinî ritüeller ile ilgili

ELEUSIS : English Turkish

n. Eleusis, Atina'nın kuzeybatısında küçük antik şehir (Yunanistan), eski çağlarda burası dini Eleusinian gizemlerinin yeriydi; bir tür iskambil oyunu

ELEUTHERE IRENEE DU PONT : English Turkish

n. Eleuthere Irenee Du Pont, Éleuthère Irénée Du Pont (
1834), E. I. du Pont de Nemours ve 1802'de dünyanın en büyük ve en başarılı kimya şirketlerinden biri haline gelen şirketi kuran Paris'te (Fransa) doğan ABD'li barut üreticisi

ELEUTHEROPHOBIA : English Turkish

n. özgürlük korkusu

ELEUTHÈRE IRÉNÉE DU PONT : English Turkish

n. Eleuthère Irénée Du Pont, (
1834), E. I. du Pont de Nemours ve 1802'de dünyanın en büyük ve en başarılı kimya şirketlerinden biri haline gelen şirketi kuran Paris'te (Fransa) doğan ABD'li barut üreticisi

ELEVATE : English Turkish

v. yükseltmek, kaldırmak; cesaretlendirmek

ELEVATED : English Turkish

n. köprü üzerindeki demiryolu, yol üzerindeki köprüden geçen demiryolu

ELEVATED : English Turkish

adj. yüksek, yüce, keyifli

ELEVATED CHOLESTEROL : English Turkish

yükselmiş kolesterol, çıkmış kolesterol, artmış kolesterol

ELEVATED RAILROAD : English Turkish

yol üzerindeki köprüden geçen demiryolu

ELEVATED RAILWAY : English Turkish

yükseltilmiş demiryolu, zemin seviyesinden yüksekten geçerek araçların ve yayaların altından geçmesine olanak sağlayan demiryolu

ELEVATING : English Turkish

adj. yüceltilmiş, ihya edilmiş, övülmüş; yükseltilmiş, yükseğe çıkarılmış, yükseğe kaldırılmış