Multilingual Turkish Dictionary

English

English
ELIGIBLE BACHELOR : English Turkish

gözde bekâr, popüler bekâr, arkasından koşulan bekâr erkek, evlenilebilir bekâr

ELIGIBLE FOR COMPENSATION : English Turkish

tazminat için uygun, tazminat verilebilir, tazminat almaya hakkı olan kimse

ELIGIBLE FOR MILITARY SERVICE : English Turkish

askerliğe elverişli, askere alınmaya uygun, askerlik görevini yerine getirebilecek sağlık ve yaşta

ELIGIBLE VOTER : English Turkish

elverişli seçmen, uygun seçmen, oy kullanma hakkında sahip seçmen

ELIGIBLENESS : English Turkish

n. yeterlilik, elverişlilik, seçilmeye uygun olma durumu; değerlilik, değer olma durumu

ELIGIBLY : English Turkish

adv. yeterli bir şekilde, elverişli bir şekilde, seçilmeye uygun bir şekilde; değer bir şekilde

ELIJAH : English Turkish

n. İlyas

ELIJAH BEN SOLOMON : English Turkish

n. Elijah ben Solomon, Gaon of Vilna (
1797), 18 yüzyılda önde gelen Yahudi ruhani lider ve bilim adamlarından biri, Hasidizm'e muhalefet edenlerden biri

ELIJAH MUHAMMAD : English Turkish

Elijah Muhammad, (
1975) Amerikalı siyah milliyetçi ve İslam Ulus’unun eski lideri

ELIJAH'S CAVE : English Turkish

Elijah mağrası, Elijah Peygamber’inin ismini taşıyan kutsal mağara (Hayfa, İsrail'de bulunan)

ELIJAH'S CHAIR : English Turkish

Elijah'ın sandalyesi, sünnet töreni sırasında vaftiz babası için bir tarafa konulan sembolik onur sandalyesi

ELIJAH'S CHARIOT : English Turkish

Elijah'ın iki tekerlekli arabası, Eliah Peygamberi'nin cennete çıktığı ateşten olan iki tekerlekli araba

ELIJAH'S CUP : English Turkish

Elijah'ın fincanı, Hamursuz bayram yemeğinde Elijah peygamberi için konulan sembolik fincan

ELIJAH'S MANTLE : English Turkish

Elijah'ın mantosu, Elijah'ın pelerini, Elijah'ın cüppesi

ELIMINANT : English Turkish

adj. elemeye meyilli, bertaraf etmeye eğilimli, yok etmeye eğilimli

ELIMINATE : English Turkish

v. elemek, çıkarmak, atmak, bertaraf etmek, elimine etmek, gidermek, yok etmek, elenmek

ELIMINATED DIFFERENCES : English Turkish

elenmiş farklılıklar, giderilmiş farklılıklar, bertaraf edilmiş farklılıklar, yok edilmiş farklılıklar

ELIMINATION : English Turkish

n. eleme, giderme, çıkarma, atma, eliminasyon, yok etme

ELIMINATIVE : English Turkish

adj. elemeye meyilli, bertaraf etmeye eğilimli, yok etmeye eğilimli

ELIMINATOR : English Turkish

n. pili devre dişi bırakan aygıt (radyo)

ELIMINATORY : English Turkish

adj. elemeye meyilli, bertaraf etmeye eğilimli, yok etmeye eğilimli

ELINOR : English Turkish

n. Elinor, kadın ismi (ayrıca Eleanor)

ELIOT : English Turkish

n. Eliot, erkek ismi; soyadı; George Eliot, Mary Ann Evans'ın yazar takma adı (
1880), İngiliz yazar, "Middlemarch" yazarı; T.S. Eliot (
1965, Thomas Stearns Eliot), "The Waste Land"in yazarı, ABD doğumlu İngiliz yazar ve eleştirmen

ELIPHAZ : English Turkish

n. Eliphaz, (İncil’le ilgili) Esau'nun oğlu ve Amalek'in babası; Job'un arkadaşı ve avutucusu

ELIRAN : English Turkish

n. Eliran, erkek ismi (İbranice)