Multilingual Turkish Dictionary

English

English
END JUSTIFIES THE MEANS : English Turkish

normalde yanlış ama bazen doğru neticeler elde etmek için yapılması gerekli işler, ahlaki bir bakış açısından yanlış ama zaman zaman ahlaken doğru neticeler veya etkiler elde etmek için gerekli faaliyetler veya metodlar

END NUCLEAR TESTING : English Turkish

nükleer denemelere son, nükleer patlayıcıları test etmeyi durdurma

END OF A CENTURY : English Turkish

n. bir yüzyılın sonu, yüz yıllık bir zaman diliminin sonu

END OF A WORD : English Turkish

n. bir kelimenin sonu, bir ifadenin son bölümü

END OF ACT : English Turkish

n. sahne sonu, bölüm sonu, bir oyun veya operanın bölümünün sonu

END OF DISCUSSION : English Turkish

tartışmanın sonu, tartışma bitmiştir, konu kapandı, bu konu ile ilgili daha fazla konuşmayacağız

END OF FILE : English Turkish

dosyanın sonu, bilgisayar tabiri

END OF FIRST PAGE : English Turkish

ilk sayfanın sonu, iki veya daha fazla sayfası olan bir belgenin ilk sayfasının son bölümü

END OF LAST YEAR : English Turkish

n. geçen yılın sonu

END OF ONE'S ROPE : English Turkish

yolun sonu, ipin sonu, son nokta, son, sonlanma; yeteneklerinin sonu, ümitsiz durum

END OF QUOTATION : English Turkish

alıntının sonu, birinin sözlerinden veya eserinden yapılan alıntının sonuna gelindiğine veya neticelendiğine işaret eden terim

END OF QUOTE : English Turkish

n. alıntı sonu, birinin sözlerinden veya eserinden yapılan alıntının sonuna gelindiğine veya neticelendiğine işaret eden terim

END OF SCHOOL DAY : English Turkish

n. okul gününün sonu, okulda bir günün daha sonu

END OF SEASON : English Turkish

n. sezon sonu, yılın dört çeyreğinden birinin sonu, mevsim sonu (kıi, ilkbahar, yaz, sonbahar)

END OF SEASON SALE : English Turkish

sezon satışları sonu, sezon sonu indirimi, bir sezon/mevsimin sonunda gerçekleştirilen fiyat indirimi

END OF SECOND PAGE : English Turkish

ikinci sayfanın sonu, bir dökümanın ikinci sayfasının son bölümü

END OF TERM : English Turkish

n. dönem sonu

END OF TERM OF OFFICE : English Turkish

ofisin dönem sonu, iş için verilen zaman süresinin sonu

END OF THE GAME : English Turkish

oyunun sonu, bir oyunun nihai skoru; bir çağın sonu; bir iş anlaşmasının sonu, ortaklığın sonu; ölüm

END OF THE MONTH : English Turkish

n. ayın sonu, ayın son bölümü; 30 günlük veya 4 haftalık zaman diliminin sonu

END OF THE QUARTER : English Turkish

çeyreğin/(onbeş dakikanın)/(dörtte birlik bölümün) son kısmı

END OF THE ROAD : English Turkish

yolun sonu, istenen hedefe ulaşma, bir dönemin sonu, bir çağın sonu; ölüm

END OF THE WORLD : English Turkish

n. dünyanın sonu, vahiy, İncil'in son bölümü, dünyanın sonunun açığa çıkması veya görünmesi (özellikle Yahudi ve Hristiyan kitaplarında); korkunç kader, hoş olmayan akıbet

END OF THIS MONTH : English Turkish

n. bu ayın sonu, bu ayın son bölümü

END OF THREAD : English Turkish

İpin ucu, tartışmanın sonu, birçok iletinin sona ermesi (İnternet)