Multilingual Turkish Dictionary

English

English
EVENTLESS : English Turkish

adj. olaysız

EVENTLY : English Turkish

adv. olaylı bir şekilde, maceralı bir şekilde

EVENTRATION : English Turkish

n. bağırsak çıkıntısı, bağırsak şişmesi (Tıp)

EVENTS : English Turkish

n. belirli olaylar, spesifik oluşlar

EVENTS TENT : English Turkish

içerisinde faaliyetler (partiler, konserler, vb.) gerçekleştirilen çadır

EVENTUAL : English Turkish

adj. son olarak, sonuç olarak, nihai; olası, muhtemel

EVENTUALITY : English Turkish

n. olasılık, ihtimal, olası sonuç

EVENTUALLY : English Turkish

adv. sonunda, neticede, nihayet, sonuçta

EVENTUATE : English Turkish

v. sonuçlanmak; meydana gelmek, çıkmak, olmak

EVENTUATION : English Turkish

n. meydana gelme, gerçekleşme, olma, ortaya çıkma; sonucu olma

EVER : English Turkish

adv. her zaman, hep, daima; gitgide, giderek; asla, hiç; olabildiğince

EVER AFTER : English Turkish

sonsuza dek, ebediyete kadar, daima, ebediyen

EVER AND ANON : English Turkish

azen, ara sıra, zaman zaman

EVER SINCE : English Turkish

o zamandan beri

EVER SINCE THAT DAY : English Turkish

o günden beri, o günden bu yana

EVER SINCE THAT TIME : English Turkish

o zamandan beri, o andan bu yana

EVER SO : English Turkish

çok, pek

EVER SO MUCH : English Turkish

çok fazla, birsürü, çok fazla miktarda

EVER YOURS : English Turkish

sonsuza dek sana aitim (bir mektubun sonunda kullanılan ifade)

EVER YOUTHFUL SONGSTRESS : English Turkish

gençliğini (genç ruhunu) kaybetmeyen kadın şarkıcı

EVER-FLOWING STREAM : English Turkish

kurumayan akarsu, akışı hiç kesilmeyen akarsu

EVER-GROWING : English Turkish

sürekli büyüyen, düzenli olarak boyutları genişleyen

EVER-YOUTHFUL SINGER : English Turkish

her daim genç şarkıcı, gençliğini kaybetmeyen şarkıcı

EVERBLOOMING : English Turkish

adj. yılın neredeyse tamamında çiçek açan (bir bitki hakkında)

EVERCHANGING : English Turkish

adj. sürekli değişen, düzenli olarak değişen, durmaksızın dönüşen