English
EXOGAMOUS : English Turkish
adj. egzogami ile alakalı, grup veya kabile dışından yapılan evliliğe ilişkin
EXOGAMY : English Turkish
n. dışardan evlenme, aile dışından evlilik
EXOGENOUS : English Turkish
adj. harici, dış kaynaklı olan
EXOGENOUS VARIABLE : English Turkish
harici değişken, değeri harici şartlara göre tespit edilen değişken
EXOGENOUSLY : English Turkish
adv. dışardan olacak şekilde, harici bir şekilde, dış kaynaktan
EXONERATE : English Turkish
v. suçsuz çıkarmak, temize çıkarmak, aklamak, muaf tutmak
EXONERATION : English Turkish
n. temize çıkarma, beraat, muafiyet
EXONERATIVE : English Turkish
adj. intikamcı, bir suçtan veya idaadan birisini kurtarmak için çalışan
EXONERATOR : English Turkish
n. temize çıkan, suçlamalardan beraat eden, digerlerine masumiyetini ilan eden kimse
EXOPHTHALMIC : English Turkish
adj. (Tıp) egzopotalmus (gözün yuvasından çıkması) ile alakalı
EXOPHTHALMIC GOITER : English Turkish
sık sık göz kürelerinin şişmesine sebep olan tiroid bezi hastalığı
EXOPHTHALMOS : English Turkish
n. egzopotalmus, gözün yuvasından çıkması (Tıp)
EXORBITANCE : English Turkish
n. aşırılık, ileri gitme; fahişlik
EXORBITANCY : English Turkish
n. savurganlık, israf, müsriflik; hovardalık, çapkınlık, ölçüsüzlük
EXORBITANT : English Turkish
adj. aşırı, çok fazla, fahiş
EXORBITANT PRICE : English Turkish
fahiş fiyat
EXORBITANT PRICES : English Turkish
fahiş fiyatlar, aşırı fiyatlar, yetişilemez fiyatlar, çok yüksek fiyatlar
EXORBITANT RATE OF INTEREST : English Turkish
fahiş faiz oranı, akıl almaz yüksek faiz oranı
EXORBITANTLY : English Turkish
adv. fahiş bir şekilde, son derece aşırı bir şekilde
EXORCISE : English Turkish
v. şeytani bir ruhu dışarı çıkarmak, şeytan çıkarmak (ayrıca exorcize)
EXORCISER : English Turkish
n. şeytan çıkarıcı
EXORCISM : English Turkish
n. dua ile defetme, cinleri okuyarak defetme, kovma duası
EXORCIST : English Turkish
n. cinci, dua ile ruhları defeden kimse, cinci hoca
EXORCIZE : English Turkish
v. dua ile defetmek, cin çıkarmak, cinlerden kurtarmak
EXORDIAL : English Turkish
adj. (Retorik) bir konuşma veya söylevin giriş niteliğinde olan tanıtıcı bölümü
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani