Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FATHER CHRISTMAS : English Turkish

n. Noel baba

FATHER CONFESSOR : English Turkish

günah çıkarmaya yetkili peder, itiraf dinlemeye yetkili rahip; ruhani baba

FATHER DIVINE : English Turkish

Father Divine, George Baker (
1965), zenci Amerikalı sosyal aktivist, komünel dini hareketi "Father Divine'ın Barış Misyonu"nun kurucusu

FATHER FIGURE : English Turkish

aba imajı

FATHER FROST : English Turkish

n. Noel Baba, Santa Claus, Noel ile ilişkilendirilen hayali karakter

FATHER IN LAW : English Turkish

n. kayınpeder

FATHER LIKE : English Turkish

aba gibi

FATHER OF COMEDY : English Turkish

Komedinin yaratıcısı, Aristophanes (d.
ö.388 BC), en önemli antik komedi yazarlarından biri olan Yunan oyun yazarı, "Bulutlar" ve "Lysistrata"nın yazarı

FATHER OF HISTORY : English Turkish

n. Tarihin Yaratıcısı, Herodotus, Yunanistan ve Pers İmparatorluğu arasındaki çatışma ile ilgili yazıları tanınmış ünlü Yunan tarihçi (yaklaşık olarak M.Ö.
425 )

FATHER OF WATERS : English Turkish

Misisipi nehri, Kuzey Amerika'nın en büyük nehri

FATHER TIME : English Turkish

n. zaman, vakit

FATHER'S DAY : English Turkish

Babalar Günü, babaları onurlandıran tatil günü

FATHER-IN-LAW : English Turkish

gelinin babası, kayınpeder

FATHERHOOD : English Turkish

n. babalık, baba olma

FATHERLAND : English Turkish

n. anavatan

FATHERLESS : English Turkish

adj. babasız, yetim

FATHERLIKE : English Turkish

adj. babacan bir şekilde, baba gibi veya babaya benzer; nazik ve koruyucu

FATHERLINESS : English Turkish

n. babacanlık, babacan tavırlar

FATHERLY : English Turkish

adj. baba gibi, babacan, babaya ait

FATHERLY : English Turkish

adv. baba gibi, babacan, babaya ait

FATHERLY APPROACH : English Turkish

abacan yaklaşım, babacan tarz, meselelere bir babanın yapacağı gibi yaklaşma

FATHERLY ATTITUDE : English Turkish

abacan yaklaşım, babacan tavır, baba gibi hareket eden

FATHERS OF THE CHURCH : English Turkish

Kilise babaları, Hristiyan Kilisesinin kurucuları

FATHOM : English Turkish

n. kulaç (
83 m.), anlama, kavrama

FATHOM : English Turkish

v. derinliğini ölçmek, derinine inmek, içyüzünü araştırmak, anlamak, kavramak