Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FAT FINGER DIALING : English Turkish

şişman parmak tuşlaması, tek haneli bir ödemeli ve birde ödemesiz telefon numarasına sahip olan ve birisi tarafından ödemesizden aranmaya çalışılırken yanlışlıkla ödemeli numaradan arandığı zaman para kazanılan telefon hilesi

FAT HEADED : English Turkish

adj. mankafa, aptal, kalın kafalı

FAT JOB : English Turkish

yağlı iş, güzel iş, iyi iş

FAT MEAT : English Turkish

yağlı et, yüksek oranda yağ içeren et

FAT PILL : English Turkish

n. (Argo) lokma benzeri tatlı, tatlı çörek

FAT STOCK : English Turkish

n. kesimlik hayvanlar, besi hayvanları, besiye çekilen hayvanlar

FAT TAX : English Turkish

n. değersiz gıda vergisi, sağlıksız ve obezliğe sebep olduğu değerlendirilen gıdalardan alınan vergi

FAT UP : English Turkish

v. şişmanlatmak, semirtmek, yağ bağlatmak

FAT WOMAN : English Turkish

şişman kadın, kilolu kadın, tombul kadın, dolgun kadın

FAT-FREE : English Turkish

adj. yağsız, yağ içermeyen, sıfır yağ oranı, şişman olmayan, yağ içermeyen (gıdaya ilişkin)

FATA : English Turkish

n. (İtalyanca) peri

FATA MORGANA : English Turkish

serap

FATAH : English Turkish

n. El-Fetih, Filistin Kurtuluş Örgütü'nü oluşturan en etkin Filistin örgütü (FKÖ)

FATAH REVOLUTIONARY COUNCIL : English Turkish

El-Fetih Devrimci Örgütü, Filistin Kurtuluş Örgütü'nden 1974'te ayrılan uluslararası terörist örgüt, FRC

FATAL : English Turkish

adj. öldürücü, ölümcül, ölümle biten, mahvedici, kaçınılmaz, kaderde olan, kader, vahim

FATAL ACCIDENT : English Turkish

ölümcül kaza, ölümle sonuçlanan kaza

FATAL ATTACK : English Turkish

n. ölümcül saldırı, ölümcül veya öldürücü taarruz, ölümcül taarruz, kesin ve belirleyici saldırı

FATAL BLOW : English Turkish

ölümcül darbe, ölümcül saldırı, kesin ve belirleyici saldırı

FATAL BLUNDER : English Turkish

n. ölümcül gaf, ölümcül hata, öldüren yanlış, korkunç hata

FATAL DAY : English Turkish

kesin ve belirleyici gün, kader günü, kaçınılmaz gün

FATAL DOSE : English Turkish

ölümcül doz, ölümcül miktar, öldüren miktar (zehrin, hapın, vb.)

FATAL ERROR : English Turkish

hayati yanlış, ölümcül hata, çok kritik hata, kesin ve belirleyici yanlış, ölümcül veya öldüren hata

FATAL INJURY : English Turkish

ölümcül yaralanma, ölümcül yara, ölüme sebep olan yara veya hasar

FATAL MISTAKE : English Turkish

hayati yanlış, ölümcül hata, çok kritik hata, kesin ve belirleyici hata, ölümcül veya ölüme sebep olan hata

FATAL WOUND : English Turkish

ölümcül yara, ölüme sebep olan yara veya hasar