Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FILAGREE : English Turkish

n. altın ve diğer metallerde yapılan dantelli süsleme işi; ince işçilik ürünü ve dekoratif olan şey

FILAMENT : English Turkish

n. lif, ince tel, filaman, lâmba teli

FILAMENTARY : English Turkish

adj. life ilişkin, ipliksi

FILAMENTOUS : English Turkish

adj. life ilişkin, ipliksi

FILAR : English Turkish

adj. ipliğe veya life ilişkin; iplikleri olan, lifleri olan

FILARIA : English Turkish

n. ipliksi (çok ince) bağırsak kurdu (parazit türü)

FILARIAL : English Turkish

adj. ipliksi (çok ince) bağırsak kurdu (parazitik kurt türü) ile alakalı

FILARIASIS : English Turkish

n. (Tıp) filaria (parazit türü) tarafından sebep olunan hastalık

FILARIID : English Turkish

adj. ipliksi (çok ince) bağırsak kurdu (parazitik kurt türü) ile alakalı

FILATOR : English Turkish

n. ip eğirme işlemi, ip döndürme işlemi

FILATURE : English Turkish

n. iplikçilik, iplik fabrikası

FILBERT : English Turkish

n. fındık, fındık ağacı

FILCH : English Turkish

v. çalmak, aşırmak, yürütmek

FILCHER : English Turkish

n. çalan kimse, hırsızlık yapan kimse, hırsız

FILE : English Turkish

n. dosya, klasör, sıra, eğe, törpü

FILE : English Turkish

v. dosyalamak, kayda geçirmek, sıra ile yürümek, eğelemek, törpülemek, pürüzlerini gidermek

FILE A CLAIM : English Turkish

dava açmak

FILE A COMPLAINT : English Turkish

esmi olarak şikayet etmek, resmi olarak protesto etmek

FILE A PETITION : English Turkish

v. mahkemeye dilekçe vermek

FILE A SUIT : English Turkish

dava açmak, davanın ilk duruşmasını gerçekleştirmek

FILE ALLOCATION TABLE : English Turkish

ir diskin her dosyanın konumunun kaydedildiği alanı

FILE ATTRIBUTE : English Turkish

ir dosyanın özelliklerini belirten kod

FILE CABINET : English Turkish

dosya dolabı, dosya klasörlerinin depolanması için tasarlanmış ofis dolabı

FILE CLERK : English Turkish

ir ofiste dosyalardan sorumlu kimse

FILE COMPRESSION : English Turkish

dosya sıkıştırma, bilgisayarda birikmiş bilginin sıkıştırılması