Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FOLLOW LIKE SHEEP : English Turkish

koyun gibi takip etmek, sorgusuz sualsiz takip etmek (birisini veya birşeyi)

FOLLOW ME : English Turkish

phr

FOLLOW ME, PLEASE : English Turkish

lütfen beni takip edin

FOLLOW MY LEADER : English Turkish

aştakinin hareketlerinin taklit edildiği oyun

FOLLOW ON : English Turkish

ara vermeden devam etmek, devam etmek

FOLLOW ONE'S BENT : English Turkish

yeteneği olan işi yapmak, sevdiği işi yapmak

FOLLOW ONE'S NOSE : English Turkish

dümdüz gitmek, burnunun dikine gitmek, bildiğini okumak

FOLLOW OUT : English Turkish

gerçekleştirmek, harfi harfine yerine getirmek

FOLLOW SUIT : English Turkish

aynı renkten oynamak, taklit etmek, aynı hareketi yapmak

FOLLOW THE ARROW! : English Turkish

oku takip et!, ok istikametinde git!

FOLLOW THE EXAMPLE : English Turkish

örneği takip etmek, daha önce yapıldığı gibi yapmak, davayı takip etmek

FOLLOW THE FOOTSTEPS OF : English Turkish

irinin adımlarını takip etmek, birisinin ayak izini takip etmek, öncekinin yaptığı gibi yapmak, birilerine özenmek,
'ın örneğini takip etmek

FOLLOW THE LAW : English Turkish

yasayı takip etmek; hukuk öğrenimi görmek; kanuna uymak

FOLLOW THE LEAD : English Turkish

örneği/önderliği takip etmek, bir kimsenin örneğini takip etmek,
tarafından öncülük edilmek; bir ipucunu araştırmak

FOLLOW THE PLOUGH : English Turkish

çiftçilik yapmak

FOLLOW THE PLOW : English Turkish

v. çiftçilik yapmak

FOLLOW THE RULES : English Turkish

kuralları takip etmek, düzenlemelere uymak

FOLLOW THE SEA : English Turkish

denizi takip etmek, denizci olmak, deniz adamı olmak

FOLLOW THROUGH : English Turkish

gerçekleştirmek, harfi harfine yerine getirmek

FOLLOW UP : English Turkish

izlemek, takip etmek, peşini bırakmamak, kovalamak, faydalanmak, izinde olmak

FOLLOW UP POST : English Turkish

ir tartışma grubunda önceki bir mesaja atıfta bulunan mesaj

FOLLOW-UP : English Turkish

adj. takip etmek için tasarlanmış; önceki veya başlangıçtaki tedavisini/işlemini takip eden bir aktiviteye ilişkin

FOLLOW-UP DISCUSSION : English Turkish

n.
'ın arkasından gelen tartışma (konferans, okuma, vb.)

FOLLOW-UP SHEET : English Turkish

irşeyleri takip eden kağıt parçası (ek, gözden geçirme, vb.)

FOLLOW-UP TEST : English Turkish

irşeyleri takip eden test (ek, gözden geçirme, vb.)