Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FOREIGN CREDIT SURCHARGE : English Turkish

yabancı kredi sürşarjı, yabancı kredilerden alınan vergi

FOREIGN CURRENCY : English Turkish

döviz

FOREIGN CURRENCY ACCOUNT : English Turkish

döviz hesabı, yabancı para cinsinden banka hesabı

FOREIGN CURRENCY BALANCES : English Turkish

döviz dengesi, yabancı para birimi içeren bir banka hesabının durumu

FOREIGN CURRENCY CONTROL : English Turkish

döviz kontrolü, yabancı para birimlerinin düzenlenmesi

FOREIGN CURRENCY CREDIT : English Turkish

döviz kredisi, başka bir ülkenin para birimi cinsinden kredi

FOREIGN CURRENCY DEPOSIT : English Turkish

döviz depoziti, yabancı para cinsinden yapılan depozito

FOREIGN CURRENCY LINKED LOAN : English Turkish

dövize endeksli kredi, dövize endeksli borç, başka bir ülkenin para birimine bağlı kredi

FOREIGN CURRENCY RESERVES : English Turkish

döviz rezervleri, rezerv olarak saklanan başka bir ülke para birimi

FOREIGN DRAIN : English Turkish

n. yurt dışına akış

FOREIGN EXCHANGE : English Turkish

döviz kuru, yabancı para, başka bir ulusun tedavüldeki parası

FOREIGN EXCHANGE LOSS : English Turkish

döviz kuru kaybı, kur oranlarındaki değişikliklerin sonucu olan kayıplar

FOREIGN EXCHANGE MARKET : English Turkish

döviz piyasası, döviz satınalma ve satma

FOREIGN EXCHANGE PLAN : English Turkish

yabancı bir para birimi oranına/kuruna bağlı tasarruf planı (bir veya daha fazla para birimine)

FOREIGN GUEST : English Turkish

yabancı konuk, başka bir ülkeden ziyarete gelen konuk

FOREIGN HIT PARADE : English Turkish

popülaritesine göre derecelendirilmiş yabancı şarkı sınıflandırması içeren radyo programı

FOREIGN INFLUENCE : English Turkish

yabancı etkisi, yabancı ülkelerle ilşkinin meydana getirdiği değişiklikler ve etkiler

FOREIGN INSTITUTIONS : English Turkish

yabancı kuruluşlar, yabancı ülkelerde konuşlu kuruluşlar

FOREIGN INVESTMENT : English Turkish

yabancı yatırım, bir teşebbüste yabancı ülke kaynaklı yatırım

FOREIGN INVESTOR : English Turkish

yabancı yatırımcı, iş girişimlerinde kendi ülkesinden ziyade diğer bir ülkeye yatırım yapan kimse

FOREIGN JUDGMENT : English Turkish

yabancı yargı, dış yargı, yabancı bir ülkede uygulanan hukuki kurallar (Hukuk)

FOREIGN JURISDICTION : English Turkish

yabancı yargılama yetki alanı, başka bir ülkeye ait yargı yetkisi menzili/alanı

FOREIGN LAND : English Turkish

yabancı ülke

FOREIGN LANGUAGE : English Turkish

yabancı dil

FOREIGN LANGUAGE RECORDS : English Turkish

n. yabancı dil kayıtları (kaset)