Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GAGE : English Turkish

n. rehin, teminât, düelloya davet için yere atılan eldiven, ayar, ölçü, mermi çapı, kalibre, caneriği

GAGE : English Turkish

v. rehin vermek, ölçmek, tartmak, kalibresini ölçmek

GAGER : English Turkish

n. ayarcı, ölçümcü, kalibratör

GAGGER : English Turkish

n. destek çubuğu, kumu yerinde tutmak için döküm kalıbı kumuna sıkıca yerleştirilmiş L şeklindeki demir parçası; ağzını tıkayan kimse

GAGGLE : English Turkish

n. kaz sürüsü, gürültücü topluluk, kalabalık

GAGGLE : English Turkish

v. kaz sesi çıkarmak

GAGMAN : English Turkish

n. espri yazarı, esprili tip

GAIA : English Turkish

n. Gaia, (Yunan Mitolojisi) Uranüs'le evlenen yeryüzü tanrıçası

GAIETY : English Turkish

n. neşe, sevinç, eğlence, şenlik, gösteriş, göz alıcılık

GAILLARDIA : English Turkish

n. gaillardia, gayret çiçeği, tüylü yaprakları kırmızı ve sarı çiçekli gösterişli tepeleri olan yıldız çiçeği familyasına ait yıllık veya uzun ömürlü herhangi bir bitki (Kuzey Amerika’ya özgü)

GAILY : English Turkish

adv. şen şakrak, neşe ile, neşeyle, canlı bir şekilde, kaygısız, gamsız, aldırışsız

GAIN : English Turkish

n. kazanç, kâr, yarar, artma, ilerleme, yükselme

GAIN : English Turkish

v. kazanmak, kâr etmek, elde etmek, artırmak, ilerlemek, yükselmek, çoğalmak, ulaşmak, ileri gitmek (saat), almak

GAIN A BAD REPUTATION : English Turkish

v. adı çıkmak

GAIN A FOOTHOLD : English Turkish

dayanak bulmak

GAIN A HEARING : English Turkish

v. söz hakkı almak, savunma hakkı kazanmak

GAIN A MAJORITY : English Turkish

çoğunluk kazanmak, bir grubun yarısından fazlasının desteğini almak

GAIN A VICTORY : English Turkish

zafer kazanmak, galip gelmek, başarmak

GAIN ACCESS : English Turkish

erişim kazanmak, giriş elde etmek, giriş izni almak, geçit sağlamak

GAIN ADMISSION : English Turkish

v. alınmak, girmek, kabul edilmek

GAIN ADVANTAGE FROM : English Turkish

v. yarar sağlamak, kazançlı çıkmak

GAIN AN ADVANTAGE : English Turkish

avantaj elde etmek, yarışmada başarı yolunda ilerlemek, kendini birinden uzaklaştırmak (yarışmada olduğu gibi); daha avantajlı olmak, üstün gelmek

GAIN AN ADVANTAGE OVER SMB : English Turkish

v. daha kuvvetli olmak

GAIN AND LOSS EXHIBIT : English Turkish

kar ve zarar göstermek, bir işletme tarafından hesap dönemi sırasında sağlanan gelir ve karlar veya zararlar hakkında hazırlanan rapor (Muhasebe)

GAIN CONTROL OF THE FIRE : English Turkish

yangını kontrol altına almak, yangını kontrol altına almayı başarmak