Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GAIN WEIGHT : English Turkish

almak

GAINED A FOOTHOLD : English Turkish

tutunacak zemin buldu, üzerine durmak için yer buldu; kendine yer edindi

GAINED EXPERIENCE : English Turkish

deneyim kazandı, tekrar tekrar yapılan katılım ile bilgi edindi, yatkınlık kazandı

GAINED POPULARITY : English Turkish

popülerlik kazandı, ünlü oldu, kabul gördü, rağbet gördü, daha yaygın oldu

GAINED PUBLICITY : English Turkish

aleniyet kazandı, ilgi gördü, ilgi odağı oldu

GAINED WEIGHT : English Turkish

kilo aldı, şişmanladı, ağırlık olarak arttı

GAINER : English Turkish

n. kazanan, kazançlı çıkan kimse, saltolu dalış

GAINESVILLE : English Turkish

Gainesville, Florida Üniversitesinin bulunduğu Florida eyaletinde bir şehir (ABD); ABD'de birkaç şehir ve kasaba ismi

GAINFUL : English Turkish

adj. kazançlı, kârlı, maaşlı, ücretli

GAINFULLY : English Turkish

adv. karlı bir şekilde, kazançla, yararlı bir biçimde

GAINFULNESS : English Turkish

n. karlılık, kazançlılık

GAINING : English Turkish

n. kazanma

GAINING WEIGHT : English Turkish

kilo alma, bir kimsenin vücut ağırlığının artması, şişmanlamak

GAININGS : English Turkish

n. kazanç, getiri, kâr, gelir

GAINLESS : English Turkish

adj. kazançsız, kârsız, yararsız, boşuna

GAINLESSLY : English Turkish

adv. kar getirmez bir şekilde, kazançsız bir biçimde, getirisiz, karlı olmayan bir şekilde

GAINLY : English Turkish

adj. hoş, zarif, çekici, yakışıklı

GAINS : English Turkish

n. kazançlar, karlar

GAINSAY : English Turkish

v. inkâr etmek, reddetmek, kabul etmemek, itiraz etmek

GAINSAYER : English Turkish

n. reddeden kimse, aksini iddia eden kimse; inkar eden kimse

GAINSBOROUGH : English Turkish

n. Gainsborough, Thomas Gainsborough (
1788), İngiliz portre ve peyzaj ressamı, "The Mall" ve "Mavi Çocuk" portresi yaratıcısı; soyadı

GAINST : English Turkish

karşı, aykırı, aleyhinde

GAIT : English Turkish

n. yürüyüş, yürüme biçimi, koşma tarzı

GAITED : English Turkish

adj. yürüme biçimi, belli bir yürüyüş şekli olan (örneğin, yavaş yürüyen)

GAITER : English Turkish

n. tozluk