Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GALE : English Turkish

n. mersin ağacı, bora, fırtına, şiddetli rüzgâr, reçineli bataklık ağacı

GALE OF LAUGHTER : English Turkish

n. kahkaha tufanı

GALEA : English Turkish

n. miğfer

GALEATE : English Turkish

adj. miğferli [bot.]

GALEATED : English Turkish

adj. miğferli [bot.]

GALEI ZAHAL : English Turkish

Galei Zahal, askeri ilgi alanları ile ilgili yayın yapan İsrail askeri radyo istasyonu

GALEN : English Turkish

n. Galen, Claudius Galenus of Pergamum (
201 Milattan Sonra), antik Yunan hekimi ve yazarı

GALENA : English Turkish

n. galen, kükürtlü kurşun

GALENIC : English Turkish

adj. bitkisel

GALENIC : English Turkish

n. bitkisel ilaç

GALENICAL : English Turkish

adj. Galenik, Galen'e özgü ya da onun teorileriyle ilgili olan

GALENICAL : English Turkish

n. galenik, bitkilerden elde edilen ilaç; ham uyuşturucu madde

GALENICAL : English Turkish

adj. galenikal, galen ile ilgili, kurşun sülfür ile ilgili; galen içeren, kurşun sülfür içeren

GALENISM : English Turkish

n. Galenizm, doğal kaynaklardan ilaç yapma sistemi

GALENITE : English Turkish

n. galenit, galen, kükürtlü kurşun, ağır metal kimyasal bileşik türü

GALERIDA CRISTATA : English Turkish

Tepeli toygar, çayırkuşu familyasından ötücü kuş

GALETTE : English Turkish

n. galette, düz yuvarlak Fransız hamur işi

GALICIA : English Turkish

n. galicia

GALICIAN : English Turkish

adj. galicia'ya ait

GALICIAN : English Turkish

n. galicialı kimse

GALILEAN : English Turkish

n. hristiyan, Galileli kimse

GALILEAN : English Turkish

adj. Galileli, gökbilgin galile'nin icat ettiği, Galile'ye ait

GALILEAN TELESCOPE : English Turkish

n. galile teleskopu

GALILEE : English Turkish

n. kilise giriş salonu [İng.], kilise avlusu [İng.]

GALILEE PANHANDLE : English Turkish

Galilee toprak şeridi, İsrail'in kuzey bölgesinde Lübnan'a kadar uzanan dar toprak şeridi