Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GALLIVANT AROUND : English Turkish

v. işsiz güçsüz dolaşmak

GALLIVANTER : English Turkish

n. avare, gezgin, başıboş dolaşan kimse; eğlence arayışı içinde olan kimse

GALLNUT : English Turkish

n. mazı, yumru

GALLOGLASS : English Turkish

n. İrlanda askeri, İrlandalı piyade eri; İrlandalı amirin hizmetçisi (ayrıca gallowglass)

GALLOMANIA : English Turkish

n. gallomania, Fransız olan her şeye karşı olan aşırı derecede hayranlık

GALLOMANIAC : English Turkish

n. fransız hayranı

GALLON : English Turkish

n. galon

GALLOON : English Turkish

n. sırmalı şerit

GALLOP : English Turkish

n. dörtnal, hızlı gitme, dörtnala gitme, koşu yolu (at)

GALLOP : English Turkish

v. dörtnala koşmak, koşturmak, dörtnala koşturmak, acele götürmek

GALLOPADE : English Turkish

n. galop dansı

GALLOPADE : English Turkish

v. galop dansı yapmak

GALLOPER : English Turkish

n. ata binen kimse, dört nala koşan kimse; eştiren kimse; yarış atı

GALLOPHIL : English Turkish

n. fransız hayranı

GALLOPHILE : English Turkish

n. fransız hayranı

GALLOPHOBE : English Turkish

n. fransız düşmanı

GALLOPING : English Turkish

adj. dörtnala giden, koşan, hızlı hareket eden; yüksek hızla gelişen (hastalık hakkında)

GALLOPING INFLATION : English Turkish

dörtnala enflasyon, anormal bir hızla artan enflasyon

GALLOWAY : English Turkish

adj. İskoçya’ya özgü sığır, genellikle sığırdan oluşan siyah kuvvetli İskoç cinsi

GALLOWGLASS : English Turkish

n. İrlanda askeri, İrlandalı piyade eri; İrlandalı amirin hizmetçisi (ayrıca galloglass)

GALLOWS : English Turkish

n. darağacı, idam sehpası, ipe çekme, asarak idam etme, adam asma

GALLOWS BIRD : English Turkish

asılacak adam, idam kaçağı, ipten dönmüş adam

GALLOWS HUMOR : English Turkish

korkunç şeyleri alaya alan mizah, kara mizah

GALLOWS LOOK : English Turkish

korkunç bakış, ölüm saçan bakış

GALLOWS TREE : English Turkish

darağacı, idam sehpası