Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GALVANOMETER : English Turkish

n. galvanometre

GALVANOMETRIC : English Turkish

adj. galvanometre ile ölçme ile ilgili, elektrik akımları ölçümü ile ilgili

GALVANOSCOPE : English Turkish

n. galvanoskop

GALVANOTAXIS : English Turkish

n. galvanotaksi, elektrotaksi, bir organizmanın elektrik akımına tepki olarak gösterdiği hareket

GALVANOTROPIC : English Turkish

adj. galvanotropik, elektrik akımına doğru hareket eden büyüyen veya uzaklaşan

GALVANOTROPISM : English Turkish

n. galvanotropizm, bir organizmanın elektrik akımına doğru hareket etmesi büyümesi veya uzaklaşması

GAM : English Turkish

n. balina topluluğu, balina sürüsü, göç eden balinalar grubu (Denizcilik); balina avcıları veya diğer denizciler arasında denizde veya karada yapılan sosyal ziyaret veya dostça sohbet (Gemicilik Argosu); insan bacağı (Argo)

GAM : English Turkish

v. balina avcıları arasında sohbet etmek, denizde buluşmak; denizde buluşmaya katılmak; bir kimseye sosyal ziyarette bulunmak; bir kimseyle konuşarak vakit geçirmek; bir yerde sosyal görüşmeye katılma (ABD’de kullanılan)

GAMA : English Turkish

n. Gama, soyadı; Vasco da Gama (c
1524), Portekiz'den Hindistan'a kadar deniz yolunu bulan Portrkizli kâşif

GAMAL ABD AL-NASSER : English Turkish

Gamal Abd al-Nasser, (
1970) Mısır ordu subayı ve siyasi lider, Mısır'ın ikinci cumhurbaşkanı (
1970)

GAMALIEL : English Turkish

n. Gamaliel, erkek ismi; Yahudi bilim adamı Hillel'in torunu; Milattan Sonra 70 yılında Kudüs'ün yıkımından sonra Yahudilerin lideri

GAMB : English Turkish

n. pati, pençe (genellikle ayı veya aslanın)

GAMBA : English Turkish

n. gamba, eski telli viyolonsel

GAMBADE : English Turkish

n. at sıçraması

GAMBADO : English Turkish

n. at gibi sıçrama, at atlaması veya sıçraması; getr (özellikle semere takılmış); tozluk

GAMBIA : English Turkish

n. Gambiya

GAMBIAN : English Turkish

n. Gambiyalı, Gambiya yerlisi ya da sakini (batı Afrika'da bir ülke)

GAMBIAN : English Turkish

adj. Gambiya'ya özgü, Gambiya'ya ait (batı Afrika'da bir ülke)

GAMBIER : English Turkish

n. boya pekiştirici sakız

GAMBIT : English Turkish

n. gambit (satranç), ilk söz, hesaplı hareket, hile

GAMBLE : English Turkish

n. kumar, riskli girişim

GAMBLE : English Turkish

v. kumar oynamak, spekülasyon yapmak, riske atmak

GAMBLE AWAY : English Turkish

kumarda kaybetmek

GAMBLED ON HIS LIFE : English Turkish

hayatını tehlikeye attı, hayatını riske attı

GAMBLER : English Turkish

n. kumarbaz, oyuncu, riske giren kimse