Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GASTROPOD : English Turkish

n. karındanbacaklı

GASTROPODA : English Turkish

n. Gastropoda, yumuşakçalar sınıfı (salyangoz, deniz salyangozu, abalonlar, muz sümüklüböcekleri ve diğerlerini içerir)

GASTROSCHISIS : English Turkish

n. gastroşizis, karın duvarının doğuştan yarık olması (Tıp)

GASTROSCOPE : English Turkish

n. gastroskop, mide içine bakmaya yarayan alet

GASTROSCOPIC : English Turkish

adj. gastroskopiye ait, gastroskopiyle ilgili, midenin gastroskop ile muayene dilmesiyle ilgili

GASTROSCOPY : English Turkish

n. gastroskopi, midenin gastroskop ile muayene edilmesi

GASTROSTOMY : English Turkish

n. gastrostomi, cerrahi müdahaleyle midede açılan delik

GASTROTOMY : English Turkish

n. gastrotomi, mide ameliyatı

GASTRULA : English Turkish

n. gastrula, embriyonik gelişim evresi (Biyoloji)

GASTRULATE : English Turkish

v. gastrulasyona girmek, (Biyoloji) gastrulasyon geçirmek (embriyonik gelişim aşaması)

GASTRULATION : English Turkish

n. gastrulasyon, fetüsün gelişim evresi (Biyoloji)

GASWORKS : English Turkish

n. havagazı fabrikası

GAT : English Turkish

n. tabanca, silâh

GATCH : English Turkish

n. Gatch, soyadı; Willis D. Gatch (
1961), araştırmalara çok katkısı olan ünlü Amerika Birleşik Devletleri cerrahı (özellikle klinik cerrahinin günlük uygulamalarında), güvenli azot protoksit anestezisinin geliştirilmesinde son derece yardımcı olan doktor, ayaklarının kaldırılıp katlanmasına olanak sağlayarak cerrahi yatak özelliklerinin geliştiricisidir (bugün aygıt hala onun adını taşımaktadır)

GATE : English Turkish

n. kapı, geçit, patika, bilet hasılatı, kapıyı gösterme, kovma, işten çıkarma

GATE LEG : English Turkish

n. açılır kapanır ayak, açılıp kapanabilmek için dönebilen menteşeli yapıya bağlı olan ayak

GATE OF HEAVEN : English Turkish

cennet kapısı, cennete giriş

GATE OF MERCY : English Turkish

Merhamet Kapısı, Kudüs'ün etrafındaki duvarların doğu kısmında bulunan ve kapatılmış olan kapı

GATE OF PILLARS : English Turkish

Şam Kapısı, Kudüs şehrinin duvarlarındaki giriş kapılarından biri

GATE VALVE : English Turkish

sürgülü valf, kayar kapağı olan valf

GATEAU : English Turkish

n. kremalı pasta

GATECRASH : English Turkish

v. davetsiz gitmek, biletsiz girmek

GATECRASHER : English Turkish

n. davetsiz misafir, biletsiz seyirci

GATEHOUSE : English Turkish

n. kapıcı evi, kulübe, malikane veya park girişine yanında olan ev

GATEKEEPER : English Turkish

n. kapıcı, bekçi