English
GATEMAN : English Turkish
n. bekçi, kapıcı, bir kapıdan gerçekleşen trafik akışını gözetleyen kişi; muhafız
GATEPOST : English Turkish
n. kapı dikmesi
GATES : English Turkish
n. Gates, Bill Gates (1955 doğumlu), Amerika Birleşik Devletleri bilgisayar yazılım tasarımcısı, Microsoft Inc. başkanı ve ortak kurucusu, dünyanın en zengin adamlarından biri; soyadı
GATES OF HEAVEN : English Turkish
cennet kapıları, mecazi anlamda cennet girişi
GATES OF ZION : English Turkish
Zion kapıları, İsrail ülkesine giriş
GATEWAY : English Turkish
n. Gateway, Kaliforniya merkezli Amerikan şirketi, kişisel bilgisayar sistemleri ve ilgili donanım üreticisi ve distribütörü
GATEWAY : English Turkish
n. giriş yeri, kapı, geçit, yol, yöntem
GATHER : English Turkish
v. büzmek, toplamak, bir araya getirmek, tutmak, biriktirmek, büzgü yapmak, kazanmak, büzmek (dikiş), toplanmak, toparlanmak, kendini toplamak, iltihaplanmak, irin toplamak
GATHER DUST : English Turkish
v. tozlanmak
GATHER FLOWERS : English Turkish
çiçek toplamak, çiçek koparmak
GATHER INTELLIGENCE : English Turkish
istihbarat toplamak, düşman hakkında bilgi toplamak
GATHER ONE'S BROWS : English Turkish
v. kaşlarını çatmak
GATHER ONESELF TOGETHER : English Turkish
aklını başına toplanmak, kendine gelmek
GATHER SPEED : English Turkish
hız kazanmak
GATHER STRENGTH : English Turkish
kuvvet kazanmak, toparlanmak
GATHER THE PRODUCE : English Turkish
ürünleri toplamak, mahsuller meyve veya sebze toplamak
GATHER TOGETHER : English Turkish
v. derlemek
GATHER UP : English Turkish
toplamak
GATHER WEALTH : English Turkish
servet biriktirmek, zenginlik veya para biriktirmek
GATHERED : English Turkish
adj. büzgülü, toplanmış
GATHERED IN : English Turkish
adj. temerküz etmek, bir yerde bir araya gelmek
GATHERED MOMENTUM : English Turkish
ivme kazandı, hızını artırdı, gücünü artırdı
GATHERED SPEED : English Turkish
hız kazandı, süratini artırdı, çabukluğunu artırdı
GATHERED STRENGTH : English Turkish
güç topladı, gücünü veya kuvvetini artırdı; iyileşti; şiddetlendi, ivmen kazandı
GATHERER : English Turkish
n. tarım işçisi, koleksiyoncu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani