English
GATHERING : English Turkish
n. meclis, toplanma, toplama, biriktirme, topluluk, kalabalık, toplantı, çıban, apse, iltihap, büzgü
GATHERING MOMENTUM : English Turkish
ivme kazanma, hızını artırma, gücünü artırma
GATHERING OF ISRAEL : English Turkish
İsrail'in toplanması, sürgün kişilerin toplanması, Diasporaların toplanması, ana vatanına döneceklerini ve hayatların eskisi gibi olacağına dair ölümünden önce Musa Peygamberin İsrail halkına verdiği söz
GATHERS : English Turkish
n. katlamalar, katlar; buruşukluklar; kumaşta büzgüler; pliseler
GATING : English Turkish
n. sinyâl ayırıcı, öğrencinin okuldan çıkarılmaması
GATLING : English Turkish
n. mitralyöz
GATOR : English Turkish
n. timsah, aligator
GATORS : English Turkish
n. Gators, Florida Üniversitesi'nde spor takımlarının ismin (ABD)
GATSBY : English Turkish
n. Gatsby, soyadı; Muhteşem Gatsby, F. Scott Fitzgerald tarafından yazılan roman (1925'te yayımlanmıştır)
GATT : English Turkish
Gümrük Trifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması, tarifeleri düzenleyerek ve zararlı ticari uygulamaları denetleyerek uluslararası ticareti geliştirmek için oluşturulan örgüt
GATT CONVENTION : English Turkish
GATT Anlaşması, GATT Anlaşmasını imzalamış olan ülkeler kurulu (Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması)
GAUCHE : English Turkish
adj. kaba saba, beceriksiz, düşüncesiz, münasebetsiz, patavatsız
GAUCHENESS : English Turkish
n. yol yordam bilmeme, incelik eksikliği; kabalık; beceriksizlik; sosyal incelik eksikliği
GAUCHER'S DISEASE : English Turkish
Gaucher hastalığı, şeker ve yağdan oluşan molekülleri bozan enzim aktivitelerinin eksikliği nedeniyle depolama hücrelerinde yağ birikmesine neden olan manyetik hastalık
GAUCHERIE : English Turkish
n. beceriksizlik, kaba davranış, patavatsızlık, pot kırma, terbiyesizlik
GAUCHO : English Turkish
n. atlı çoban
GAUCHOS : English Turkish
n. kovboy pantolonuna benzer giysi, Güney Amerika çiftlik sahiplerinin giydiklerine benzeyen geniş uzun çizme pantolonu (1970’li yıllarda popüler olan)
GAUD : English Turkish
n. gereksiz gösteriş, gösterişli ama değersiz şey, anlamsız törenler
GAUDERY : English Turkish
n. aşırı süs, gösterişli ve göze çarpan süsleme; süslü elbise, süslü giyim
GAUDI : English Turkish
n. Gaudi, soyadı; Antoni Gaudí (1852–192), özellikle Barcelona'da çalışan ünlü İspanyol mimar
GAUDILY : English Turkish
adv. süslü bir şekilde, gösterişli bir biçimde, çarpıcı bir biçimde, cafcaflı bir biçimde
GAUDINESS : English Turkish
n. şatafat, zevksiz ve aşırı süs, çiğlik (renk)
GAUDY : English Turkish
adj. çiğ renkli, cırtlak renkli, şatafatlı, süslü püslü
GAUDY : English Turkish
n. mezunlar yıllık ziyafeti
GAUFFER : English Turkish
n. kırma demiri
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani