Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GRAB THE BULL BY THE HORNS : English Turkish

v. zor duruma karşı yılmadan devam etmek, bir sorununu doğrudan ele almak

GRABBED THE OPPORTUNITY : English Turkish

fırsatı değerlendirdi, fırsattan çıkar sağladı, şansı yakaladı

GRABBED THE WHEEL : English Turkish

direksiyon başına geçti, bir aracın direksiyonunu tuttu, aracı kontrol altına aldı; bir durumu kontrol altına altı

GRABBER : English Turkish

n. yağmacı, gaspçı, açgözlü

GRABBING : English Turkish

n. kapma

GRABBLE : English Turkish

v. el yordamıyla aramak, yoklamak

GRABBY : English Turkish

adj. açgözlü, hırslı, şehvetli, para canlısı, haris

GRABEN : English Turkish

n. graben, çökük (coğ.)

GRABHOOK : English Turkish

n. dörtlü kanca

GRABLE : English Turkish

n. Grable, soyadı; Betty Grable (
1973) , ünlü Amerikan sinema oyuncusu ve poster kızı

GRABLINE : English Turkish

n. kurtarma ipi, cankurtaran ipi

GRACE : English Turkish

n. incelik, zarafet, nezaket, heves, istek, görgü, saygınlık, lütuf, merhamet, erdem, kanuni süre, süsleme [müz.]

GRACE : English Turkish

v. süslemek, lütfetmek, teşrif etmek, onur vermek, şereflendirmek

GRACE KELLY : English Turkish

n. Grace Kelly, Prenses Grace (
1982), 1956'da Monako Prensi III.Rainier ile evlenmek için oyuncu kariyerini bırakan ABD'li sinema oyuncusu (1982'de Monako'da kızı Stephanie ile birlikte araba kullandığı sırada araba kazasında öldürülmüştür)

GRACE NOTE : English Turkish

n. süsleme [müz.]

GRACE PERIOD : English Turkish

mühlet, bir görevlinin performansının değerlendirilmediği dönem, geçici muafiyet; bir yükümlülüğü yerine getirmek için zaman sınırının uzatılması

GRACE SLICK : English Turkish

Grace Slick, (1939'da Grace Barnett Wing olarak doğan) 1960'larda birkaç saykodelik rock grubunun baş şarkıcısı ("Jefferson Airplane" dahil)

GRACEFUL : English Turkish

adj. ince, zarif, ağırbaşlı, vakur

GRACEFULLY : English Turkish

adv. incelikle, zarafetle

GRACEFULNESS : English Turkish

n. zarafet, incelik, nezaket

GRACELAND : English Turkish

n. Graceland, Elvis Presley'in çiftlik evi (Memphis, Tennessee, ABD'de bulunan)

GRACELESS : English Turkish

adj. kaba, nahoş, görgüsüz, terbiyesiz

GRACELESSLY : English Turkish

adv. görgüsüz bir şekilde, beceriksiz bir şekilde; kabaca

GRACELESSNESS : English Turkish

n. nahoşluk, güzellik eksikliği, nezaket ve zarafet eksikliği; utanmazlık; kabalık

GRACES : English Turkish

n. Üç Güzeller, (Yunan Mitolojisi) Üç Güzel, İyilikler, Zeus'un kızları olan üç kız kardeş ve güzellik, alımlılık ve neşe tanrıçaları (Aglaia, Euphrosyne ve Thalia)