English
GOVERNMENT CREDIT : English Turkish
devlet kredisi, devlet veya devlet kurumu tarafından verilen kredi
GOVERNMENT EMPLOYEE : English Turkish
devlet memuru, memur
GOVERNMENT FRANCHISE : English Turkish
devlet tarafından tanınan imtiyaz hakkı, kamu mülkiyetinden kar elde etmek amacıyla devlet tarafından sunulan özel teklif
GOVERNMENT FUND : English Turkish
devlet fonu, değişik amaçları finanse etmek için devlet tarafından kurulan fon
GOVERNMENT FUNDING : English Turkish
devlet finansmanı, devlet tarafından sağlanan para
GOVERNMENT GRANT : English Turkish
devlet desteği, sübvansiyon
GOVERNMENT HANDOUTS : English Turkish
devletin sunduğu armanalar, refah, devlet tarafından sağlanan finansal yardım
GOVERNMENT HOUSE : English Turkish
hükümet binası, vali konağı
GOVERNMENT IN EXILE : English Turkish
sürgündeki hükümet
GOVERNMENT ISSUE : English Turkish
amerikan askeri, askerlik hizmeti, amerikan ordusuna uygun
GOVERNMENT LOAN : English Turkish
devlet tahvilatı, toplum tarafından devlete verilen finansman kredisi
GOVERNMENT MONOPOLY : English Turkish
n. devlet tekeli
GOVERNMENT OF THE RIGHT : English Turkish
sağ hükümet, muhafazakâr hükümet
GOVERNMENT OFFICIAL : English Turkish
devlet memuru, memur
GOVERNMENT OWNED : English Turkish
adj. devlet malı
GOVERNMENT POLICY : English Turkish
devlet politikası, yönetici siyasi parti politikaları
GOVERNMENT POLICY PROVES BANKRUPT : English Turkish
hükümet politikası çöktüğünü kanıtladı, devlet tutumu gücünü kaybetti, hükümet politikalarını destekleyemez g hale geldi
GOVERNMENT POSITION : English Turkish
devlet kadrosu, devlet işi; devlet tarafından takınılan tutum
GOVERNMENT PRINTER : English Turkish
Devlet Matbaası, tüm devlet dairelerine basım hizmetleri sağlayan Hazine Bakanlığı departmanı
GOVERNMENT PRINTING OFFICE : English Turkish
n. Devlet Matbaa Dairesi, GPO, tüm devlet müesseselerini ve müesseseleri tarafından üretilen belgelerinin basılı kopyalarını sağlayan ve dağıtan devlet dairesi (ABD Hükümeti)
GOVERNMENT PROPERTY : English Turkish
devlet malı, devlet tarafından sahip olunan arazi veya mülkiyet
GOVERNMENT RUN : English Turkish
adj. devletin işlettiği, devlet yönetimindeki
GOVERNMENT SECRETARY : English Turkish
devlet sekreteri, bir hükümet dalına başkanlık etmesi için cumhurbaşkanı tarafından görevlendirilen resmi yetkili
GOVERNMENT SECURITIES : English Turkish
n. devlet borcu [amer.], devlet tahvilleri
GOVERNMENT SOURCE : English Turkish
devlet kaynağı, devlet hakkında bilgi veren kimse, bir hükümet hakkında bilgi veren kişi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani