Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GRATE : English Turkish

v. rendelemek, gıcırdatmak, sinirlendirmek, gıcık etmek, ızdırap vermek, gıcırdamak

GRATE ON THE EAR : English Turkish

v. kulak tırmalamak

GRATE ONE'S TEETH : English Turkish

v. dişlerini gıcırdatmak

GRATED : English Turkish

adj. elenmiş, kalburdan geçirilmiş; rendelenmiş (peynir gibi)

GRATED ON HIS EARS : English Turkish

kulaklarını tırmaladı, kulak tırmalayıcı ses yarattı, duyulması rahatsız ediciydi

GRATEFUL : English Turkish

adj. minnettar, memnun, teşekkür borçlu, tatminkâr, müteşekkir, verimli, makbul

GRATEFUL DEAD : English Turkish

n. Grateful Dead, ünlü Amerikan rock and roll grubu

GRATEFULLY : English Turkish

adv. minnetle, minnettar bir şekilde, değerini bilerek

GRATEFULNESS : English Turkish

n. minnet, minnet borcu, teşekkür borcu

GRATER : English Turkish

n. rende

GRATIA : English Turkish

n. Gratia, kadın ismi

GRATICULE : English Turkish

n. ağ, sistem, şebeke

GRATIFICATION : English Turkish

n. memnuniyet, hoşnutluk, iftihar, zevk, haz, ikramiye, ek ödeme, para ödülü

GRATIFIED : English Turkish

adj. hoşnut, memnun, tatmin olmuş, doymuş

GRATIFIED HIS HUNGER : English Turkish

açlığını yatıştırdı, doydu, karnını doyurana kadar yemek yedi; arzusunu gerçekleştirdi

GRATIFY : English Turkish

v. hoşnut etmek, memnun etmek, tatmin etmek, gidermek, kendini kaptırmak, sevindirmek

GRATIFYING : English Turkish

adj. memnuniyet verici, tatminkâr, iyi

GRATIFYINGLY : English Turkish

adv. hoşnut ederek, tatmin ederek; zevk veren bir şekilde; eğlenceli bir şekilde

GRATIN : English Turkish

adj. kabuklu, kabuk bağlamış, kaplanmış (Fransızca)

GRATING : English Turkish

n. parmaklık, kafes, ızgara

GRATING : English Turkish

adj. kulağı tırmalayan, gıcırdayan, cırlak, nahoş

GRATING VOICE : English Turkish

gıcırdama sesi, rahatsız edici ses, hoşa gitmeyen ses

GRATINGLY : English Turkish

adv. gıcırdayarak, kulak tırmalayıcı bir şekilde, yıpratıcı bir şekilde; rahatsız edici bir şekilde; baskıcı bir şekilde; ahenksiz bir şekilde

GRATIS : English Turkish

adv. yok yere, gereksiz yere, sebepsiz, parasız olarak, bedava

GRATIS : English Turkish

adj. bedava, parasız