Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GREEN MANURE : English Turkish

yeşil gübre, gübre olarak kullanılan bitkiler

GREEN OLIVES : English Turkish

yeşil zeytin, ağaçlarda yetişen küçük yeşil meyve

GREEN PARTY : English Turkish

Yeşiller Partisi, genellikle çevre kalitesiyle ilgilenen İngiliz grup

GREEN PASTURES : English Turkish

yeşil çayırlar, verimli ovalar, yeşil tarlalar, bolluk, bereket

GREEN PC : English Turkish

yeşil PC, çevre dostu olan bilgisayar, enerji korumak için tasarlanmış olan bilgisayar

GREEN PEA : English Turkish

n. bezelye

GREEN PEPPER : English Turkish

dolmalık biber

GREEN PLANTS : English Turkish

yeşil bitkiler, yeşil yapraklı bitkiler

GREEN POUND : English Turkish

n. sterlin

GREEN ROOF : English Turkish

n. yeşil çatı, eko çatı, bitkilerle kaplanmış olan çatı

GREEN ROOM : English Turkish

ekleme odası, dinlenme salonu, kabul salonu (tiyatroda veya otelde)

GREEN RUN : English Turkish

n. motoru açma, alıştırma

GREEN SALAD : English Turkish

n. yeşil salata

GREEN TABLE : English Turkish

n. kürsü

GREEN TEA : English Turkish

n. yeşil çay

GREEN THUMB : English Turkish

çiçek yetiştirme yeteneği

GREEN TRAFFIC LIGHT : English Turkish

yeşil trafik ışığı, trafiği düzenlemek için üç sinyal ışığından biri olan yeşil ışık (yeşil ileri doğru yürümenin güvenli olduğunu gösterir)

GREEN VEGETABLES : English Turkish

yeşil sebzeler, yeşil renkte olan sebzeler

GREEN VITRIOL : English Turkish

demir sülfatı, ferro vitriyol

GREEN WITH ENVY : English Turkish

kıskançlıktan kudurmuş, hasetten çatlayacak halde

GREEN WOOD : English Turkish

n. yaş odun, tamamen kurumamış olan kereste, yeni kesilmiş odun

GREEN-EYED : English Turkish

kıskanç, haset, gıpta eden; yeşil tonlarda gözleri olan

GREENBACK : English Turkish

n. dolar, yeşil kurbağa

GREENBACKS : English Turkish

n. Greenbacks, 1862'de İç Savaş sırasında ABD hükümeti tarafından basılan para (arka kısmı yeşil olduğu için bu ismi almıştır)

GREENBELT : English Turkish

n. yeşil alan