English
GREEN : English Turkish
v. yeşillendirmek, yeşile boyamak, yeşermek, yeşile boyanmak
GREEN ASSEMBLY : English Turkish
n. ilk montaj
GREEN BAY PACKERS : English Turkish
Green Bay Packers, önde gelen Amerikan profesyonel futbol takımı
GREEN BEAN : English Turkish
n. taze fasulye
GREEN BEANS : English Turkish
taze fasulye, baklamsı meyve şeklinde olan yeşil sebze türü
GREEN BERET : English Turkish
yeşil bere, küçük yuvarlak yeşil kep; ABD Kara Kuvvetleri Özel Birlikleri üyesi, çete savaşında özel olarak eğitilmiş ABD Ordusu üyesi; Özel Kuvvetler askerleri tarafından takılan kep
GREEN BLIND : English Turkish
yeşil renk körü, yeşil rengi göremeyen
GREEN CARD : English Turkish
yeşil kart, Amerika Birleşik Devletleri çalışma ve oturma izni
GREEN CHANNEL : English Turkish
n. yeşil alan
GREEN CHEESE : English Turkish
lor, adaçayı ile boyanmış peynir
GREEN CLOTH : English Turkish
n. çuha, kumar masası, oyun masası
GREEN CROP : English Turkish
taze ot
GREEN CROSS : English Turkish
n. Yeşil Haç, 1950'de Japonya'nın ilk ticari kan bankası olarak kurulan en büyük ilaç şirketi
GREEN CROSS INTERNATIONAL : English Turkish
Uluslararası Yeşil Haç, GCI, 1993'te insan kaynaklı çevre felaketlerini önlemek, çevre tehlikelerinin farkında olunması ve çevre yasasının gelişimini savunmak için kurulan sivil çevre örgütü
GREEN DAY : English Turkish
n. Green Day, 1990'lı yıllarda Kaliforniya'da yola çıkan Amerikan alternatif rock müzik grubu
GREEN EYE : English Turkish
yeşil sinyal, yeşil ışık (demiryolu sinyalinde); kıskançlık
GREEN EYED : English Turkish
kıskanç, haset
GREEN EYED MONSTER : English Turkish
kıskançlık, haset
GREEN FINGERS : English Turkish
çiçek yetiştirme yeteneği
GREEN FLY : English Turkish
yeşil sinek, bitkilerden özsu emen yeşil böcek
GREEN FODDER : English Turkish
yeşil yem, hayvan yemi olarak kullanılan bitkiler (yonca, saman, vs.)
GREEN GRAPES : English Turkish
yeşil üzüm, asma salkımlarında yetişen yeşil sulu dutsu meyveler (meyve olarak yenilen veya şarap yapılan)
GREEN LIGHT : English Turkish
yeşil ışık, izin
GREEN LUNG : English Turkish
n. yeşil alan, şehrin akciğeri
GREEN MAN : English Turkish
n. yaya geçidindeki yürüyen adam sinyali, (İngiltere İngilizcesi) yayalara yolun karşısına geçmenin güvenli olduğunu belirten ışıklandırılmış yürüyen yeşil adam; ormanlarda vahşi adamı simgelemek için yeşillik veya bitkiler ile giydirilmiş adam (Eski kullanım)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani