Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GREW UP TOGETHER : English Turkish

irlikte büyüdüler, gelişim yıllarında birlikte çok zaman geçirdiler, birlikte yetiştirildiler

GREW WEAK : English Turkish

zayıfladı, yorgun düştü, güçsüz kaldı, kuvvetsiz kaldı, bitkin düştü

GREW WEARY : English Turkish

itkin düştü, yoruldu, tükendi

GREWSOME : English Turkish

adj. korkunç , dehşet verici, iğrenç, korkutucu (ayrıca gruesome)

GREY : English Turkish

n. gri, külrengi, kurşuni renk

GREY : English Turkish

v. kırlaşmak, ağarmak, beyazlamak

GREY : English Turkish

adj. gri, külrengi, kırlaşmış, kır, boz, sıkıntılı, kapalı

GREY AREA : English Turkish

işsizliğin yoğun olduğu bölge

GREY CROW : English Turkish

n. gri karga, kuzgun

GREY FLAG : English Turkish

gri bayrak, gri renkte olan bayrak

GREY FRIAR : English Turkish

Rahip Grey, Frensizken rahibi

GREY HAIR : English Turkish

eyaz saçlar, yaşla birlikte griye veya beyaza dönüşmüş saçlar

GREY HAIRED : English Turkish

kır saçlı, ihtiyar

GREY HEADED : English Turkish

kır saçlı

GREY HEADED MAN : English Turkish

n. yaşlı adam

GREY HEN : English Turkish

çil keklik

GREY MATTER : English Turkish

zekâ, akıl, beyin, beynin merkezi deki gri madde

GREY MONK : English Turkish

Papaz Grey, Benediktin tarikatına ait olan papaz

GREY MULLET : English Turkish

n. kefal

GREY SQUIRREL : English Turkish

n. gri sincap

GREY-HAIRED : English Turkish

kır saçlı, yaşla birlikte griye veya beyaza dönüşmüş saçları olan

GREY-HEADED : English Turkish

kır saçlı, saçları ağarmış olan, yaşla birlikte griye veya beyaza dönüşmüş saçları olan

GREYBACK : English Turkish

n. gri balina, leş kargası, gri ceketli, güneyli asker [amer.]

GREYBEARD : English Turkish

n. ihtiyar adam

GREYFISH : English Turkish

n. bir köpekbalığı türü, Amerika’ya özgü köpekbalığı türü