Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GRIG : English Turkish

n. kriket, cırcırböceği, çekirge; yılan balığı yavrusu; neşeli ve enerjik kişi (takma ad)

GRIGORI YEFIMOVICH RASPUTIN : English Turkish

n. Grigori Yefimovich Rasputin, (
1916) dini danışman olan ve Çar II. Nikolas ve Çariçe Aleksandra’nın sarayında çok etkili olan Sibiryalı köylü papaz, 29 Aralık 1916’da bir grup aristokrat tarafından öldürülmüştür, “Çılgın Papaz “olarak bilinir

GRILL : English Turkish

n. ızgara et, ızgara, parmaklık, kafes

GRILL : English Turkish

v. ızgarada pişirmek, kızartmak, işkence etmek, sorguya çekmek

GRILL HOUSE : English Turkish

n. et lokantası

GRILL ONESELF : English Turkish

v. kendine eziyet etmek

GRILL ROOM : English Turkish

n. et lokantası, etin ızgarada pişirip servis yapıldığı lokanta; ızgara yemekleri servisi yapan restoran

GRILLAGE : English Turkish

n. temel ızgarası, yumuşak zemine yapılan inşaat temeli olarak kurulan kirişler veya çelikten oluşan ağ; çapraz çizgiler oluşturan parmaklıklar ağı; yükü daha geniş alan üzerine yaymak ve desteklemek için beton temel içine yerleştirilmiş nervürlü çelik ızgarası

GRILLE : English Turkish

n. parmaklık, kafes, ızgara

GRILLED : English Turkish

adj. ızgara, ızgarada pişmiş, kızarmış, parmaklıklı, kafesli

GRILLED CHICKEN : English Turkish

tavuk ızgara, ızgarada pişirilen tavuk eti

GRILLED MEAT : English Turkish

n. ızgara

GRILLER : English Turkish

n. ızgara

GRILLING : English Turkish

n. sorguya çekme

GRILLROOM : English Turkish

n. et lokantası, ocak başı

GRILLWORK : English Turkish

n. metal parmaklıklar, metal çubuklar; metal bölme; ızgara görünümünde olan yapı

GRILSE : English Turkish

n. alabalık, som balığı

GRIM : English Turkish

adj. zalim, gaddar, acımasız, sert, korkunç, suratsız

GRIM DEATH : English Turkish

vahşi ölüm, korkunç son, korkunç ölüm, acımasız ölüm

GRIM DESCRIPTION : English Turkish

sevimsiz tasvir, tatsız tanımlama, iç karartıcı tasvir

GRIM FILE REAPER : English Turkish

im File Reaper, sabit diskten dosyaları otomatik olarak kaldıran LISP-makinesi hizmet programı, GFR (Bilgisayar)

GRIM REAPER : English Turkish

Azrail, ölüm meleği (ölmek üzere iken insanların ruhlarını toplamaktan sorumlu olan melek)

GRIMACE : English Turkish

n. yüz buruşturma, suratını ekşitme

GRIMACE : English Turkish

v. yüzünü buruşturmak, suratını ekşitmek

GRIMACER : English Turkish

n. yüzünü buruşturan kimse, suratını ekşiten kimse, yüzünü tuhaf şekillere sokan kimse