English
GRIMALKIN : English Turkish
n. yaşlı dişi kedi, cadaloz, acuze
GRIME : English Turkish
n. kir
GRIME : English Turkish
v. kirletmek, pisletmek
GRIMILY : English Turkish
adv. kirli bir şekilde
GRIMINESS : English Turkish
n. pislik, kirlilik
GRIMLY : English Turkish
adv. vahşi bir şekilde, sert bir şekilde, bıkıp usanmadan; acımasızca, merhametsizce; yasaklayıcı bir şekilde
GRIMM : English Turkish
n. Grimm, soyadı; Jakob Grimm (
1863), ve erkek kardeşi Wilhelm Grimm (
1859), Alman filologlar ve halk araştırmacıları ("Grimm Masalları" adlı Alman halk masalları derlemesi yayımlamışlardır)
GRIMM BROTHERS : English Turkish
Grimm Kardeşler, Jakob Grimm (
1863) ve Wilhelm Grimm (
1859), Alman halk masalları yayımlayan Alman filologlar
GRIMM'S FAIRY TALES : English Turkish
Grimm Masalları, 19'uncu yüzyılda Jacob ve Wilhelm Grimm tarafından derlenen Alman masallar derlemesi ("Hansel'le Gretel", "Kırmızı Başlıklı Kız", "Kül Kedisi", vs.)
GRIMMER : English Turkish
adj. yasaklama ile ilgili, yasaklayıcı tavrı olan; çok çirkin; acımasız; korkunç; dehşet verici; şiddetli; somurtkan
GRIMNESS : English Turkish
n. gaddarlık, zulüm
GRIMY : English Turkish
adj. kirli, pis
GRIN : English Turkish
n. sırıtma, sırıtış
GRIN : English Turkish
v. sırıtmak
GRIN AND BEAR IT : English Turkish
dişini sıkmak, katlanmak, sabırla katlanmak
GRIN AT : English Turkish
v. sırıtmak
GRIN LIKE A CHESHIRE CAT : English Turkish
sırıtmak
GRIN TO ONESELF : English Turkish
v. kendi kendine sırıtmak
GRINBERG : English Turkish
n. Grinberg, soyadı
GRINCH : English Turkish
n. oyunbozan kimse, suratsız kimse, neşe kaçıran kimse, diğerleri için eğlenceli olan bir olayı berbat eden kimse
GRIND : English Turkish
n. eziyet, yorucu iş, inek öğrenci, inekleme, çok çalışma
GRIND : English Turkish
v. bilemek, öğütmek, ezmek, zımparalamak, gıcırdatmak, çalmak, çektirmek, üzmek, sıkıştırmak, ezilmek, çekmek, ineklemek
GRIND COFFEE : English Turkish
kahve öğütmek, kahve yapma amacıyla kahve çekirdeklerini öğütmek
GRIND DOWN : English Turkish
çektirmek, eziyet etmek, üzmek
GRIND DOWN A KNIFE : English Turkish
ıçak bilemek, bıçak ağzını keskinleştirmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani