Multilingual Turkish Dictionary

English

English
HASBRO : English Turkish

n. Hasbro, oyuncak, masa ve video oyunları üreten dünyanın 2'nci en büyük oyuncak üreticisi olan büyük ABD şirketi

HASENPFEFFER : English Turkish

n. tavşan kapama, tavşan güveç (Almanca)

HASH : English Turkish

n. kıymalı yemek, karışık şey, temcit pilavı, yeniden sunulan eski şey, haşhaş, esrar

HASH : English Turkish

v. et kıymak, doğramak, karıştırıp tekrar pişirmek, karıştırmak, yüzüne gözüne bulaştırmak

HASH BROWN POTATOES : English Turkish

n. kızartılmış patates, doğranmış ve kızartılmış patatesler

HASH BROWNS : English Turkish

n. kızarmış patates, doğranmış ve kızartılmış patatesler

HASH FUNCTION : English Turkish

hash fonksiyonu, giriş yapan veriyi benzersiz dijital şifreye dönüştüren tek yönlü fonksiyon (geri çevrilebilir değil) (aynı zamanda gönderenin kimliğini belirleyen ve mesaj içeriğini doğrulayan bilgi güvenliğinde "dijital imza" şeklinde kullanılır)

HASH HOUSE : English Turkish

n. ucuz lokanta

HASH OVER : English Turkish

uzun uzadıya konuşmak, uzun uzadıya tartışmak, bir şey hakkında uzunca konuşmak

HASH UP : English Turkish

v. karman çorman etmek, yüzüne gözüne bulaştırmak

HASHEESH : English Turkish

n. haşhaş, esrar

HASHEMI RAFSANJANI : English Turkish

Hashemi Rafsanjani, (1934 doğumlu)
1997 yılları arası İran cumhurbaşkanı

HASHEMITE : English Turkish

adj. haşimi, peygamber Muhammed’in soyuna ait veya ilgili

HASHEMITE KINGDOM : English Turkish

n. ürdün krallığı

HASHEMITE KINGDOM OF JORDAN : English Turkish

n. ürdün krallığı

HASHER : English Turkish

n. (Argo) ucuz restoranda garsonluk yapan kişi, ucuz restoranda bayan veya erkek garson (ucuz yemek servis edilen restoran)

HASHIMOTO : English Turkish

n. Hashimoto, Japonya'da bir şehir; soyadı

HASHIMOTO'S DISEASE : English Turkish

Hasimoto hastalığı, (Medikal) Graves hastalığının habercisi olabilen tiroid bezi otoimmün rahatsızlığı (tiroid bezinin eksik aktivitesi ya da büyümesi ile tanımlanır)

HASHIMOTO'S THYROIDITIS : English Turkish

Hashimoto tiroiditi, (Medikal) Graves hastalığının habercisi olabilen tiroid bezi otoimmün rahatsızlığı (tiroid bezinin eksik aktivitesi ya da büyümesi ile tanımlanır)

HASHIOKI : English Turkish

n. (Japonca) hashioki, çubuk dayanağı, yemek sırasında çubukların dayandırıldığı küçük alet (ahşap, bambu ve diğer materyallerden yapılan)

HASHISH : English Turkish

n. haşhaş, esrar, ot

HASHISH ADDICT : English Turkish

n. esrarkeş

HASHMONA'IM : English Turkish

n. Hashmona'im, Tel Aviv ve Kudüs arasında Yahudiye dağları eteklerinde bulunan Ortodoks dini topluluk (İsrail)

HASHOMER ORGANIZATION : English Turkish

n. Hashomer Örgütü, yüzyılın dönümünde Yahudi yerleşim yerlerini korumak ve savunmak için çalışan örgüt (devlet öncesi İsrail'de)

HASID : English Turkish

n. hasid, Baal Şem-Tov tarafından 18’inci yüzyılda Polonya’da kurulan gizemli Yahudi tarikatına mensup üye