Multilingual Turkish Dictionary

English

English
HATBOX : English Turkish

n. şapka kutusu, şapka saklamak için sert kutu

HATCH : English Turkish

n. bölme, civcivler, kapak, ambar kapağı, servis penceresi, civciv çıkarma, ince çizgi, tarama

HATCH : English Turkish

v. civciv çıkarmak, kuluçkaya yatırmak, gizlice hazırlamak, iş çevirmek, yumurtadan çıkmak, çıkmak, olmak, büyümek, tarama yapmak, ince ince çizmek

HATCHABLE : English Turkish

adj. çatlayabilir, çatlamaya eğilimli, yumurtadan çıkabilir

HATCHBACK : English Turkish

n. yukarıya açılır arka kapı, arkası kısa ve küt araba

HATCHECK : English Turkish

n. vestiyer, şapka ve montların muhafaza edildiği oda (örn. restoranda)

HATCHECK CLERK : English Turkish

vestiyer görevlisi, etkinlik veya gösteri esnasında insanların eşyalarını gözetleme görevi olan kişi

HATCHECK GIRL : English Turkish

n. vestiyerci kız

HATCHEL : English Turkish

v. keten taramak, sıkmak, rahatsız etmek, üzmek

HATCHEL : English Turkish

n. keten tarağı, kendir tarağı

HATCHER : English Turkish

n. anaç tavuk, kuluçkaya yatan tavuk, kuluçka makinesi, tasarlama, kurma, düzenleme

HATCHERY : English Turkish

n. üretme çiftliği, balık üretme yeri

HATCHES, MATCHES AND DISPATCHES : English Turkish

n. kişisel ilanlar, özel ilanlar

HATCHET : English Turkish

n. balta, küçük balta, nacak, savaş baltası

HATCHET FACE : English Turkish

ince ve zayıf yüz

HATCHET JOB : English Turkish

idam, adam asma, ağır eleştiri

HATCHET MAN : English Turkish

cellat, kiralık katil, kirli işleri yürüten kimse, ağır konuşan kimse

HATCHETLIKE : English Turkish

adj. balta gibi, baltayı andıran, baltaya benzer

HATCHING : English Turkish

n. civcivler, tarama (resim), kuluçkadan çıkma, yumurtadan çıkma, yumurtadan çıkan hayvanlar, tasarlama, kurma

HATCHLING : English Turkish

n. yumurtadan yeni çıkan yavru, yakında yumurtadan çıkan civciv

HATCHMENT : English Turkish

n. yakında ölen birinin armasının gösterildiği levha, ölen bir kişinin armasının görüntülendiği plaket (Heraldik)

HATCHO MISO : English Turkish

n. Hatcho miso, Japon koyu kahverengi soya macunu

HATCHWAY : English Turkish

n. bölme, kapak, kapı

HATE : English Turkish

n. nefret, kin, iğrenme

HATE : English Turkish

v. nefret etmek, kin beslemek, iğrenmek, sevmemek, istememek