English
IT IS MY TURN : English Turkish
sıra bende
IT IS NECESSARY : English Turkish
gerekiyor, lâzım
IT IS NEVER TOO LATE : English Turkish
hiçbir zaman çok geç değil, her zaman – yapma şansı vardır
IT IS NEVER TOO LATE TO LEARN : English Turkish
öğrenmenin yaşı yoktur, her zaman öğrenilecek yeni bir şey vardır, insan yeni bir şey öğrenmek için hiç bir zaman çok yaşlı değildir
IT IS NO GUARANTEE : English Turkish
u garanti değildir, bu teminat değildir, bu vaat değildir, bu kefalet değildir
IT IS NO JOKE : English Turkish
u şaka değil, bu komik değil, bu ciddi bir konu
IT IS NO LAUGHING MATTER : English Turkish
u şakaya gelmez, bu ciddi bir şey, bu komik değil
IT IS NO WONDER THAT : English Turkish
-olduğu bu şaşılacak bir şey değil,
olması sürpriz değil,
olması akla yatkın
IT IS NONE OF HIS BUSINESS : English Turkish
u onu ilgilendirmez, bu onun işi değil
IT IS NOT ENOUGH : English Turkish
u yeterli değil, bu az
IT IS NOT FAIR : English Turkish
haksızlık bu
IT IS NOT LIKELY TO HAPPEN : English Turkish
olması muhtemel değil, büyük ihtimalle olmayacak
IT IS NOT MEET : English Turkish
u uygun değil, bu münasip değil
IT IS NOT MY PLACE TO : English Turkish
-yapacak konumda değilim,
konusunda yetkim yok
IT IS NOT SO : English Turkish
öyle değil, doğru değil
IT IS ONE O'CLOCK : English Turkish
saat bir
IT IS ONLY RIGHT : English Turkish
u sadece doğru, bu sadece adil, bu makul
IT IS POSSIBLE : English Turkish
u mümkün, bu uygulanabilir, bu yapılabilir
IT IS PREMATURE : English Turkish
u vakitsiz, bu çok erken, bu zamansız, bu çok acele olur; bu tamamlanmamış, bu gelişmemiş
IT IS QUITE POSSIBLE THAT : English Turkish
-olması oldukça muhtemel,
olması imkansız değil, büyük bir olasılıkla
IT IS RAINING : English Turkish
yağmur yağıyor, bulutlardan yağmur yağıyor, hava yağmurlu
IT IS RAINING BUCKETS : English Turkish
ardaktan boşanırcasına yağıyor, çok yağmur yağıyor, aşırı yağmur yağıyor
IT IS RAINING CATS AND DOGS : English Turkish
ardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor
IT IS REASONABLE TO : English Turkish
-yapmak mantıklı,
yapmak savunulabilir,
yapmak akla yatkın,
yapmak kabul edilebilir
IT IS REPORTED THAT : English Turkish
-duğu söyleniyor,
duğu anlatılıyor,
duğu bildiriliyor,
duğu duyuruldu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani