Multilingual Turkish Dictionary

English

English
KNOW WHICH SIDE YOUR BREAD IS BUTTERED ON : English Turkish

neyin yararlı neyin yararsız olduğunu bilmek, neyin değerli neyin değersiz olduğunu bilmek

KNOW WHICH WAY THE WIND BLOWS : English Turkish

durumun ne şekil alacağını bilmek, zor durumlarla nasıl başa çıkmak veya adapte olmayı bilmek, nasıl "idare edeceğini" bilmek

KNOW-IT-ALL : English Turkish

ukala, her şeyi bildiğini zanneden kimse, her zaman haklı olduğunu düşünen kimse

KNOW-NOTHING : English Turkish

udala, aptal kimse, kafasız kimse

KNOW-NOTHINGISM : English Turkish

gizli Amerikan siyasi grubu “Know nothings” in ilkeleri veya uygulamaları

KNOWABLE : English Turkish

adj. bilinebilir, tanınır

KNOWBIE : English Turkish

n. İnternet hakkında bilgili olan ve anlayan kimse

KNOWBOT : English Turkish

n. (Bilgisayar) bilgi toplayan bot, belirlenmiş belli bir bilgiyi otomatik bir şekilde bazı İnternet sitelerinden toplayan bot türü

KNOWER : English Turkish

n. bilgili kimse, bilen kimse, uzman, ehil

KNOWHOW : English Turkish

n. usulünü bilmek, belli bir alanda ustalık veya yetenek, bir şeyi nasıl yapılacağını hakkında bilgi sahibi olma, uzmanlık

KNOWING : English Turkish

adj. açıkgöz, bilen, haberdar, kurnaz, becerikli, haberi olan, akıllı, bilgili, anlayan

KNOWING : English Turkish

n. bilme, alim, bilinme

KNOWING LOOK : English Turkish

sinsice bakış, iyi anlayan bir bakış, kurnaz bakış, anlama kabiliyeti olan bakış

KNOWING THE AREA : English Turkish

ölgeyi iyi bilmek, bölgeyi iyi tanımak, çevreyi iyi bilmek

KNOWINGLY : English Turkish

adv. kasten, bile bile, anlayışla, bilmişçe

KNOWINGNESS : English Turkish

n. bilmişlik, anlama, bilgi; akıllılık, kurnazlık; düşüncelilik

KNOWLEDGE : English Turkish

n. bilgi, haber, irfan, tecrübe, bilim, anlama, malumat

KNOWLEDGE BASE : English Turkish

ilgi tabanı, ayrıntılar veren kurallar ve genel bilgiyi belirleyen bilgi kaynağı (belli bir uzmanlık alanında kaynak olarak kullanılan)

KNOWLEDGE MANAGEMENT : English Turkish

n. Bilgi Yönetimi, bir iş çevresi içerisinde bilgi paylaşımı yapan organizasyon, KM

KNOWLEDGE OF ENGLISH : English Turkish

n. İngilizce bilgisi

KNOWLEDGE OF LIFE : English Turkish

n. hayat tecrübesi

KNOWLEDGE WORKER : English Turkish

n. bilgi işçisi, mesleği bilgi ele almayı içeren kimse, bilgiyi belirli bir konu alanının bir parçası olarak kullanan kimse

KNOWLEDGEABILITY : English Turkish

n. bilgili olma niteliği, anlayışlılık, algılama; kavrama; zekâ; farkına varma yeteneği

KNOWLEDGEABLE : English Turkish

adj. bilgili, akıllı

KNOWLEDGEABLE PERSON : English Turkish

ilgili insan, çok konuda bilgi sahibi olan kimse, birçok şeyi bilen kimse