Multilingual Turkish Dictionary

English

English
LATIN : English Turkish

adj. Latin, latinceye ait, romen katolik

LATIN AMERICA : English Turkish

Latin Amerika, ABD'nin güneyinde Latin dillerinin konuşulduğu Batı Yarımküre ülkeleri (i.e. İspanyolca, Portekizce ve Fransızca)

LATIN AMERICAN : English Turkish

n. Latin Amerikan, Latin Amerika ülkesi yerlisi yada oralarda ikamet eden kimse, Latin Amerikalı (ABD'nin güneyindeki ülkeler)

LATIN AMERICAN : English Turkish

adj. Latin Amerikan, Latin Amerika ile ilgili yada Latin Amerika'nın (ABD'nin güneyindeki ülkeler) veya oranın kültürü ile alakalı

LATIN AMERICAN : English Turkish

n. latin amerikalı kimse

LATIN LEGUM BACCALAUREUS : English Turkish

n. (Latince) Hukuk Fakültesi, LL.B., LLB, hukukta ilk akademik derece (3 yıl)

LATIN PEOPLES : English Turkish

Latin Amerika halkı

LATIN QUARTER : English Turkish

Paris'te Sorbonne Üniversitesi civarında 5'inci semt mahallesi; Montreal'de (Canada) tiyatroları kafeleri ve çoğu butikleri ile tanınan bir bölge

LATINA : English Turkish

n. Latin Amerika kökenli kadın; ispanyolca konuşan soydan kadın

LATINATE : English Turkish

adj. Latin'le alakalı eya Latin'in, Latin gibi; Latin karakterine sahip

LATINIC : English Turkish

adj. Latincenin; antik Latin halklarının; modern Latin ülkelerinin yada halklarının

LATINISATION : English Turkish

n. Latince sözcükler kullanma, Latince'ye çevirme

LATINISM : English Turkish

n. Latince deyim

LATINIST : English Turkish

n. Latince uzmanı

LATINITY : English Turkish

n. Latince bilgisi veya ustalığı; Latin stili

LATINIZATION : English Turkish

n. Latince sözcükler kullanma, Latince'ye çevirme

LATINIZE : English Turkish

v. latince'ye çevirmek, latince sözcükler kullanmak

LATINLY : English Turkish

adv. bir bakıma Latince'ye benzer

LATINO : English Turkish

n. Amerika'da yaşayan latin kökenli kimse

LATISH : English Turkish

adj. geççe, biraz geç, oldukça geç

LATISSIMUS DORSI : English Turkish

geniş sırt kası, sırtın ortasından gövdenin yan taraflarına kadar uzanan geniş kaslar

LATITUDE : English Turkish

n. enlem, paralel, bölge, serbestlik, özgürlük, hoşgörü, tolerans

LATITUDINAL : English Turkish

adj. enlemsel

LATITUDINALLY : English Turkish

adv. enlem ile ilgili olarak, enlemsel olarak (bir yüzeyin genişliği ile ilgili); enlem çizgilerine uyan bir şekilde

LATITUDINARIAN : English Turkish

n. özgür düşünceli kimse