Multilingual Turkish Dictionary English

LATITUDINARIAN : English Turkish

adj. serbest, özgür, ileri görüşlü

LATITUDINARIANISM : English Turkish

n. dinde hoşgörü, özgür düşünce, ileri görüşlülük

LATIUM : English Turkish

n. Latium, Roma'nın güneydoğusunda yer alan İtalya'nın eski bir bölgesi

LATRINE : English Turkish

n. tuvalet, helâ

LATRUN : English Turkish

n. İsrail'de Ramle-Ramallah-Kudüs kesişim noktası yakınlarında bir bölge (terkedilmiş bir köyün sitesi, bir Hristiyan manastırı, ve büyük bir polis karakolu)

LATTE : English Turkish

n. süt (İtalyanca); cafe latte, espressoyu sıcak köpüklü buharlanmış süt ile karıştırarak yapılan içecek

LATTER : English Turkish

adj. sonraki, sonra gelen, ikincisi, son

LATTER : English Turkish

n. ikinci bahsedilen şey

LATTER DAY SAINTS : English Turkish

n. mormonlar

LATTER END : English Turkish

ölüm

LATTER RAIN : English Turkish

en son yağmur, son yağmur, son yağış

LATTER-DAY : English Turkish

günümüze ait, son döneme ait olan; modern, çağdaş

LATTERDAY : English Turkish

adj. çağdaş, modern

LATTERLY : English Turkish

adv. bu günlerde, son günlerde, son dönemde

LATTERMOST : English Turkish

adj. en son, son; en yeni

LATTICE : English Turkish

n. kafes

LATTICE : English Turkish

v. kafesle çevirmek

LATTICE : English Turkish

adj. kafes şeklinde, çapraz

LATTICE STRUCTURE : English Turkish

kafes yapı, dokuma yapı, sepet örgüsü yapısı

LATTICED : English Turkish

adj. örgülü, kafesle çevrili, ahşap veya metal çapraz çizgileri olan

LATTICEWORK : English Turkish

n. kafes işi

LATTICING : English Turkish

n. kafesleme, kafes işi veya kurma; kafes işi, ahşap veya metal çapraz çizgiler

LATVIA : English Turkish

n. Letonya

LATVIAN : English Turkish

adj. Letonya, Letonyalı

LATVIAN : English Turkish

n. letonyalı, letonya dili