Multilingual Turkish Dictionary

English

English
LEFTHANDEDNESS : English Turkish

n. solaklık, sol elini kullanmayı tercih etme durumu, sol elin dominant olduğu durum; şüpheli olma durumu, tartışılabilir nitelik; beceriksizlik

LEFTISH : English Turkish

adj. biraz solcu, bir dereceye kadar solcu görüşlü olan, bir parça liberal (siyasi görüşler)

LEFTISM : English Turkish

n. solculuk, liberalizm, radikalizm (Siyasi)

LEFTIST : English Turkish

n. solcu

LEFTIST : English Turkish

adj. solcu

LEFTIST ACTIVIST : English Turkish

solcu aktivist, liberal siyaset yandaşı

LEFTIST GROUP : English Turkish

solcu grup, liberal örgüt

LEFTMOST : English Turkish

adj. en soldaki, sol tarafta en uzak olan

LEFTOVER : English Turkish

n. artık, artık yemek, kalan, yemek artığı, kalan yemek

LEFTOVER : English Turkish

adj. artan

LEFTOVERS : English Turkish

n. yemek artıkları, artanlar, kalanlar, artıklar

LEFTWARD : English Turkish

adj. sol yönde olan, sol tarafta olan; sol tarafa dönen

LEFTWARD : English Turkish

adv. sol tarafa doğru, sol yöne doğru

LEFTWING : English Turkish

n. sol kanat, bir grup içinde radikal reformlar yandaşı olan gruplaşma (özellikle siyasi)

LEFTWINGER : English Turkish

n. sol açık oyuncusu [fut.], sol kanat oyuncusu, solcu

LEFTY : English Turkish

n. solak, solak kimse, sol elini kullanmayı tercih eden kime

LEFTY : English Turkish

adj. solak, sol elini kullanmayı tercih eden

LEFTY : English Turkish

adv. soluyla, sol elle

LEG : English Turkish

n. bacak, but, ayak (masa vs.), üçgenin taban olmayan kenarı, etap, raund, ayak (yarış)

LEG : English Turkish

v. koşmak, hızlı yürümek

LEG AMPUTATION : English Turkish

acak ampütasyonu, bacağın tamamının veya bir kısmının ameliyatla kesilmesi

LEG IT : English Turkish

koşmak, hızlı yürümek, kaçmak

LEG PULL : English Turkish

alay, kafa bulma, işletme, sazanlama

LEG SHOW : English Turkish

n. bacak gösterisi, yataktan kalkma

LEG UP : English Turkish

el vermek, (birine) ata binmesi için yardım etmek