Multilingual Turkish Dictionary

English

English
LEGALISTICALLY : English Turkish

adv. yasalara harfiyen uyan bir şekilde, kurallara harfiyen uyan bir şekilde

LEGALITY : English Turkish

n. yasaya uygunluk, kanuna uyma, yasallık

LEGALIZATION : English Turkish

n. yasallaştırma, kanunlaştırma

LEGALIZE : English Turkish

v. kanunlaştırmak, yasallaştırmak

LEGALIZED : English Turkish

adj. yasallaştırılmış, meşrulaştırılmış, kanunlaştırılmış; onaylanmış, yetki verilmiş (ayrıca legalised)

LEGALLY : English Turkish

adv. yasal olarak, kanunen, yaslara uygun olarak, kanuna göre; hukuki bakış açısından

LEGALLY BINDING : English Turkish

yasal olarak bağlayıcı, hukuki açıdan zorunlu

LEGALLY SPEAKING : English Turkish

kanunen, hukuken

LEGATE : English Turkish

n. elçi, papa elçisi

LEGATE : English Turkish

v. vasiyetle bırakmak, miras bırakmak

LEGATEE : English Turkish

n. miras kalan mimse

LEGATESHIP : English Turkish

n. elçilik görevi, hükümet temsilcisi görevi, delegelik; Papa elçiliği görevi

LEGATINE : English Turkish

adj. elçilik görevi ile ilgili, hükümet temsilcisi görevi ile ilgili, resmi delegelikle ilgili; Papa elçiliği görevi ile ilgili

LEGATION : English Turkish

n. elçi yollama, elçilik, temsilcilik

LEGATIONARY : English Turkish

adj. elçilikle ilgili olan, diplomasiyle ilgili olan; hükümet temsilcisi görevi ile ilgili; elçilik göreviyle ilgili

LEGATO : English Turkish

adj. bağlı, birleşik, akıcı (Müzik)

LEGATOR : English Turkish

n. miras bırakan kimse

LEGATORIAL : English Turkish

adj. miras bırakan kimse ile ilgili, vasiyet bırakan kimse ile ilgili

LEGE : English Turkish

n. kanun, yasa, kural (Hukuk)

LEGEM : English Turkish

n. yönetmelik, kural, ferman (Hukuk)

LEGEND : English Turkish

n. efsane, mit, yazıt, kitabe

LEGENDARILY : English Turkish

adv. efsanevi bir şekilde, dillere destan olan bir şekilde

LEGENDARY : English Turkish

adj. efsanevi, dillere destan

LEGENDRY : English Turkish

n. efsaneler, hikayeler, mitler

LEGERDEMAIN : English Turkish

n. el çabukluğu, hokkabazlık, aldatmaca