Multilingual Turkish Dictionary

English

English
LIE UP : English Turkish

dinlenmek, istirahat etmek, yatmak, saklanmak, tersanede yatmak

LIE WITH : English Turkish

sevişmek, cinsel ilişkiye girmek

LIEBERMANN : English Turkish

n. bir soyadı

LIEBFRAUMILCH : English Turkish

n. Almanya'da Rhine bölgesinden hafif tatlı beyaz şarap

LIECHTENSTEIN : English Turkish

n. Orta Avrupa'da Avusturya ile İsviçre arasında bulunan prenslik

LIECHTENSTEINER : English Turkish

n. Liechtenstein vatandaşı yada orada ikamet eden kimse

LIECHTENSTEINER : English Turkish

adj. Liechtenstein ile alakalı

LIED : English Turkish

n. alman türküsü

LIED TO HIM : English Turkish

ona yalan söyledi, onu kandırdı, ona uydurma bir şey söyledi, ona gerçek olmayan bir şey söyledi

LIEDER : English Turkish

n. alman türküleri

LIEF : English Turkish

adv. memnuniyetle, seve seve

LIEFER : English Turkish

adv. daha memnun olarak, tercihen

LIEGE : English Turkish

n. derebeyine bağlı kimse

LIEGE MAN : English Turkish

n. derebeyine bağlı kimse, vasal

LIEGE POUSTIE : English Turkish

(Hukuk) normal sağlığı ve yeterliliği olan insanın durumu veya hali; hukuki fiil gerçekleştirmek için gerekli olan tamamen sağlıklı olma durumu

LIEN : English Turkish

n. ihtiyati haciz, geçici haciz, ipotek

LIENABLE : English Turkish

adj. el konulabilir, menedilebilir (Hukuk)

LIENAL : English Turkish

adj. dalağa ait, dalakla ilgili (Anatomi)

LIENHOLDER : English Turkish

n. ihtiyati haciz altına alan kimse, bir mülkiyetin geçici haciz sahibi olan kimse (Hukuk)

LIENITIS : English Turkish

n. dalak iltihabı (Tıp)

LIENTERIC : English Turkish

adj. lienteriye özgü, lienteri ile ilgili, bir ishal türü ile ilgili

LIENTERY : English Turkish

n. lienteri, şiddetli ishal şekli

LIER : English Turkish

n. yatan kimse, uzanan kimse; yatıp bekleyen kimse (saklanmak veya pusuya yatmak gibi)

LIES HAVE SHORT WINGS : English Turkish

yalan er ya da geç ortaya çıkar, yalanlar sonunda ortaya çıkarlar, yalan ömür boyu saklı kalmaz

LIETH : English Turkish

v. yalan söylüyor (Eski İngilizce biçimi)