Multilingual Turkish Dictionary

English

English
LIFE SAVING : English Turkish

hayat kurtaran, insanları ölmekten koruyan, insanları suda boğulmaktan kurtaran

LIFE SENTENCE : English Turkish

ömür boyu hapis, müebbet hapis cezası

LIFE SIZE : English Turkish

doğal ölçüsünde, doğal boyutlarında

LIFE SIZED : English Turkish

doğal boyutlarında

LIFE SPACE : English Turkish

yaşam alanı, hayat alanı, yaşama alanı

LIFE SPAN : English Turkish

ömür, yaşam süresi

LIFE STINKS : English Turkish

hayat berbat, hayat çok kötü

LIFE STORY : English Turkish

hayat hikâyesi, birinin tüm hayatının öyküsü, yaşam geçmişi, hayatın bir bölümü, hayatın bir kısmı

LIFE STYLE : English Turkish

yaşam tarzı

LIFE SUPPORT : English Turkish

yaşam desteği, başka türlü ölecek olan bir kişinin hayatta tutulması için kullanılan tıbbi makineler (solunum cihazları, beslenme sondaları, vs.)

LIFE SUPPORT SYSTEM : English Turkish

n. hayat destek sistemi, suni yaşatma sistemi

LIFE TREATED HIM CRUELLY : English Turkish

hayat ona kötü davrandı, iyi ve kolay bir hayatı olmadı, zor hayatı vardı, hayat ona karşı iyi değildi

LIFE VEST : English Turkish

can yeleği

LIFE WAS CUT SHORT : English Turkish

zamansız hayatını kaybetti, erken öldü, zamanından önce öldü

LIFE WORK : English Turkish

hayat boyu yapılan iş, hayatın adandığı iş

LIFE'S TOO SHORT : English Turkish

hayat çok kısa, hayat çok kısa ve bu yüzden önemsiz şeylerle vakit harcamaya zaman yok; hayat sinirleneme veya endişelenme ile harcanmak için çok değerli

LIFE-SIZED : English Turkish

doğal büyüklüğünde, canlı varlık ile aynı büyüklükte

LIFEBELT : English Turkish

n. cankurtaran kemeri

LIFEBLOOD : English Turkish

n. can, hayat veren kan, yaşam kaynağı

LIFEBOAT : English Turkish

n. cankurtaran sandalı, filika

LIFEBOATMAN : English Turkish

n. cankurtaran sorumlusu, cankurtaran sandalından sorumlu olmak için gerekli niteliklere sahip olan denizci

LIFEGUARD : English Turkish

n. cankurtaran (plâj), koruma

LIFEGUARDS COURSE : English Turkish

cankurtaran kursu, insanların cankurtaran olmaları için belge veren mesleki eğitim kursu

LIFELESS : English Turkish

adj. cansız, ölü, sönük, durgun

LIFELESSLY : English Turkish

adv. cansız bir şekilde, cansız olarak, ölü bir şekilde