Multilingual Turkish Dictionary English

MAKE ONESELF INCONSPICUOUS : English Turkish

v. göze çarpmamaya çalışmak, dikkat çekmekten kaçınmak

MAKE ONESELF RIDICULOUS : English Turkish

v. kendini komik duruma düşürmek, gülünç olmak, maskara olmak

MAKE ONESELF SCARCE : English Turkish

ortadan kaybolmak, toz olmak, tüymek

MAKE ONESELF UP : English Turkish

oyanmak

MAKE ONESELF USEFUL : English Turkish

yararlı olmak, yardım etmek

MAKE OR BREAK : English Turkish

adj. ya batmak ya çıkmak

MAKE OR MAR : English Turkish

v. yapmak yada bozmak

MAKE OUT : English Turkish

farketmek, anlam çıkarmak, çıkarmak, başarmak, idare etmek, geçinmek, ilişki kurmak

MAKE OUT AN ACCOUNT : English Turkish

v. hesap çıkarmak

MAKE OVER : English Turkish

v. yenilemek

MAKE PASS : English Turkish

v. geçirmek

MAKE PEACE : English Turkish

arışmak, barıştırmak

MAKE PERPENDICULAR : English Turkish

v. dikleştirmek

MAKE PLANS : English Turkish

v. planlar yapmak

MAKE PLAY : English Turkish

v. oynatmak

MAKE POOR : English Turkish

v. fakirleştirmek

MAKE POSSIBLE : English Turkish

v. olanak tanımak, olanak vermek

MAKE PRETENSE OF DOING : English Turkish

v. yapıyormuş gibi görünmek, yapar gibi görünmek

MAKE PRIVATE : English Turkish

v. özelleştirmek

MAKE PRIZE OF : English Turkish

v. ganimet almak

MAKE PROGRESS : English Turkish

ilerlemek, ilerleme göstermek, gelişme kaydetmek

MAKE PROPAGANDA : English Turkish

propaganda yapmak

MAKE PROPAGANDA FOR : English Turkish

v. propagandasını yapmak

MAKE PROUD : English Turkish

v. şeref vermek, gururlandırmak

MAKE PROVISION : English Turkish

v. hazırlık yapmak, önlem almak