Multilingual Turkish Dictionary

English

English
MAKE SMTH. LAST : English Turkish

v. yetirmek

MAKE SMTH. STICK : English Turkish

v. ispatlamak, kanıtlamak

MAKE SMTH. WORK : English Turkish

v. çalıştırmak

MAKE SORRY SHOW : English Turkish

v. kötü iş çıkarmak, başarısız olmak, becerememek

MAKE STRONG : English Turkish

v. güçlendirmek

MAKE SUCK : English Turkish

v. emdirmek

MAKE SUFFER : English Turkish

v. kıvrandırmak

MAKE SURE : English Turkish

emin olmak, sağlama almak, temin etmek, unutmamak, bakmak, sağlama bağlamak

MAKE SURE YOU'VE GOT A LIFE JACKET : English Turkish

can yeleğinizi takmayı unutmayın

MAKE THE BED : English Turkish

yatağı düzeltmek, yatağı yapmak, yatağı toplamak

MAKE THE BEST OF : English Turkish

olabildiğince yararlanmak, sonuna kadar kullanmak, en iyi şekilde değerlendirmek

MAKE THE BEST OF A BAD BARGAIN : English Turkish

yakasını kurtarmak, işin içinden sıyrılmak

MAKE THE FEATHER FLY : English Turkish

üyük kavgaya neden olmak, kıyametin kopmasına neden olmak

MAKE THE FIRE : English Turkish

ateşi yakmak

MAKE THE FUR FLY : English Turkish

kavga çıkarmak

MAKE THE GRADE : English Turkish

amacına ulaşmak, zorlukları yenmek

MAKE THE MONEY FLY : English Turkish

har vurup harman savurmak

MAKE THE MOST OF : English Turkish

olabildiğince faydalanmak, en iyi şekilde yararlanmak, büyütmek

MAKE THE MOST OF IT : English Turkish

v. tadını çıkarmak

MAKE THE WATER : English Turkish

v. su almak

MAKE THINGS HUM : English Turkish

v. harıl harıl çalıştırmak, hareketlendirmek, çalıştırmak

MAKE THINK : English Turkish

v. düşündürmek

MAKE TINKLE : English Turkish

v. tıngırdatmak

MAKE TO DRINK : English Turkish

v. içirmek

MAKE TO ORDER : English Turkish

v. siparişe göre yapmak, ısmarlama yapmak