Multilingual Turkish Dictionary English

OVERTRAIN : English Turkish

v. fazla eğitmek, fazla eğitilmek

OVERTRUMP : English Turkish

v. koz yükseltmek, daha büyük koz oynamak

OVERTURE : English Turkish

n. uvertür, giriş müziği, peşrev, öneri, teklif

OVERTURES : English Turkish

n. görüşme teklifi

OVERTURN : English Turkish

n. devirme, devrilme, ters çevirme

OVERTURN : English Turkish

v. tersini çevirmek, devirmek, altüst etmek, devrilmek, ters dönmek, alabora olmak

OVERTURNING : English Turkish

n. devirme

OVERVALUE : English Turkish

v. fazla değer biçmek

OVERVIEW : English Turkish

n. genel bakış, kısaca gözden geçirme

OVERWEENING : English Turkish

adj. kibirli, kendini beğenmiş, mağrur, aşırı

OVERWEIGHT : English Turkish

adj. şişman, kilolu

OVERWEIGHT : English Turkish

n. kilo fazlası, ağır basma, üstünlük

OVERWEIGHT CHARGE : English Turkish

n. ekses ücreti ödemeli

OVERWHELM : English Turkish

v. alt etmek, ezmek, boğmak, mahçup etmek, kahretmek, kaplamak

OVERWHELMED WITH WORK : English Turkish

adj. işe boğulmuş

OVERWHELMING : English Turkish

adj. ezici, kahredici, karşı konulmaz

OVERWIND : English Turkish

v. fazla kurmak (saat), fazla sarmak (kaset)

OVERWINTER : English Turkish

v. kışlamak, kışı geçirmek

OVERWORK : English Turkish

n. fazla çalışma

OVERWORK : English Turkish

v. çok çalıştırmak, fazla çalışmak

OVERWORK ONESELF : English Turkish

fazla çalışmak

OVERWRITE : English Turkish

v. şatafatlı yazma, üstünde yazma

OVERWROUGHT : English Turkish

adj. çok çalışmaktan bitkin düşmüş, aşırı heyecanlanmış, sinirleri bozuk, aşırı süslü

OVERZEALOUS : English Turkish

adj. çok istekli, çok hevesli

OVI : English Turkish

pref. yumurta, ovi