Multilingual Turkish Dictionary

English

English
WEIR : English Turkish

n. set, bent

WEIRD : English Turkish

adj. tuhaf, acayip, anlaşılmaz, esrarengiz, kader ile ilgili

WEIRD SISTERS : English Turkish

kader tanrıçaları [mit.]

WEIRDIE : English Turkish

n. tuhaf kimse, garip kişi, sıra dışı kimse; tuhaflık, tuhaf olay, garip olay; tuhaf şey, garip şey

WEIRDLY : English Turkish

adv. tuhafça, tuhaf bir şekilde, garipçe, garip bir şekilde

WEIRDNESS : English Turkish

n. tuhaflık, gariplik

WEIRDO : English Turkish

n. tuhaf tip, garip, acayip şey

WEIRDY : English Turkish

n. tuhaf kimse, garip kişi, sıra dışı kimse

WEISMANN : English Turkish

n. August Weismann (
1914), Alman biyolog; bir soyadı

WEISMANNIAN : English Turkish

adj. Weismannvari, Alman Biyolog August Weismann'ın teorisiyle ilgili, bu teoriye özgü

WEISS : English Turkish

n. bir soyadı; Peter Weiss (
1982), Alman asıllı İsveçli dramatist ve romancı; Erich Weiss "Harry Houdini" (
1926), Amerikalı sihirbaz ve yazar

WEISSMULLER : English Turkish

n. bir soyadı; Peter John "Johnny" Weissmuller (
1984), çeşitli Tarzan filmlerinde rol alan ve 24 dünya rekoru kıran Amerikalı yüzücü

WEITEK COPROCESSORS : English Turkish

Weitek ortak işlemcileri, Intel Şirketi'nin işlem birimlerine benzeyen Weitek şirketinin matematiksel işlem birimleri

WEIZMAN : English Turkish

n. bir soyadı

WEIZMANN : English Turkish

n. Chaim Ariel Weizmann (
1952), Rus asıllı İsrailli kimyager ve devlet adamı, modern İsrail devletinin ilk Cumhurbaşkanı; bir soyadı

WEIZMANN INSTITUTE OF SCIENCE : English Turkish

Weizmann bilim enstitüsü, Rehovot'ta (İsrail) bulunan Chaim Weizman adına bilimsel araştırma enstitüsü

WELCH : English Turkish

n. Galler'de yaşayan kimse

WELCH : English Turkish

adj. Galler'e ait

WELCH : English Turkish

v. ödemeden kaçmak, bahis paralarını ödemeden kaçmak, şartları yerine getirmemek, sözünü tutmamak

WELCHER : English Turkish

n. (Argo) dolandırıcı, sözünü tutmayan kimse, kumar borcunu ödemekten kaçan kimse; at yarışlarında hile yapan kimse

WELCOME : English Turkish

n. karşılama, sıcak karşılama, hoş karşılama

WELCOME : English Turkish

interj. hoşgeldin, hoşgeldiniz

WELCOME : English Turkish

v. hoş karşılamak, karşılamak, hoşgeldiniz demek

WELCOME ABOARD : English Turkish

interj. hoş geldiniz, uçağa hoş geldiniz, gemiye hoş geldiniz, trene hoş geldiniz (uçak, gemi veya tren yolcularını karşılamak için kullanılır); aramıza hoş geldiniz (yeni bir işyeri görev veya projeye başlayan kimseyi karşılamak için kullanılır)

WELCOME ARCH : English Turkish

n. hoş geldin kemeri, karşılama kemeri, bir şehir veya kasabanın ana caddesinin girişinde üzerinde o yerleşim yerinin adı bulunan kemer