English
WELCOME BACK : English Turkish
interj. tekrar hoş geldin, tekrar hoş geldiniz, döndüğüne sevindim, döndüğünüze sevindim, seni tekrar burada görmek güzel, sizi tekrar burada görmek güzel (uzun süredir bir yerde bulunmayan kişiyi geri dönüşünde karşılamak)
WELCOME BACK : English Turkish
v. tekrar hoş geldin, tekrar hoş geldiniz, döndüğüne sevindim, döndüğünüze sevindim, seni tekrar burada görmek güzel, sizi tekrar burada görmek güzel (uzun süredir bir yerde bulunmayan kişiyi geri dönüşünde karşılamak)
WELCOME BACK PARTY : English Turkish
dönüş partisi, geri dönme partisi, evine dönen kimsenin dönüşü için yapılan kutlama
WELCOME GUEST : English Turkish
n. davetli misafir, davet edilmiş olan misafir, talep edilmiş olan misafir, istenen misafir
WELCOME HOME : English Turkish
v. eve dönen birini karşılamak, eve gelen birini sıcak bir şekilde karşılamak
WELCOME HOME : English Turkish
interj. eve hoş geldin, eve hoş geldiniz, seni evde görmek güze, sizi evde görmek güzel
WELCOME NEWS : English Turkish
n. iyi haber, güzel haber, iyi karşılanan haber, sevinçli haber
WELCOMED : English Turkish
adj. iyi karşılandı, hoş karşılandı, arkadaşça bir şekilde karşılandı, sıcak bir şekilde muamele edildi, candan kabul edildi
WELCOMED CORDIALLY : English Turkish
candan karşılandı, candan kabul edildi, iyi karşılandı, hoş karşılandı, arkadaşça bir şekilde karşılandı, sıcak bir şekilde muamele edildi
WELCOMED HIM : English Turkish
onu candan karşıladı, onu candan kabul etti, onu iyi karşıladı, onu hoş karşıladı, onu arkadaşça bir şekilde karşıladı, ona sıcak bir şekilde muamele etti
WELCOMED HIM WITH OPEN ARMS : English Turkish
onu kollarını açarak karşıladı, onu candan karşıladı, onu candan kabul etti, onu iyi karşıladı, onu hoş karşıladı, onu arkadaşça bir şekilde karşıladı, ona sıcak bir şekilde muamele etti
WELCOMER : English Turkish
n. karşılayıcı, karşılayan kimse, misafir alan kimse
WELCOMING : English Turkish
adj. hoş karşılama, candan selamlama, iyi bir şekilde karşılama, hoş bir şekilde karşılama, arkadaşça bir şekilde selamlama, sıcak bir şekilde karşılama
WELCOMING SPEECH : English Turkish
karşılama konuşması, hoş geldiniz konuşması, açış konuşması, selamlama konuşması
WELD : English Turkish
n. kaynak, kaynak yeri
WELD : English Turkish
v. kaynak yapmak, leğimlemek, kaynamak, birleşmek
WELD TOGETHER : English Turkish
ir araya getirmek, birleştirmek, birbirine iliştirmek, birbirine kaynatmak
WELDED : English Turkish
adj. kaynak yapılmış, kaynaklı
WELDER : English Turkish
n. kaynakçı, kaynak makinesi
WELDING : English Turkish
adj. kaynaklı, kaynak
WELDING : English Turkish
n. kaynak, kaynama
WELDING BLOWPIPE : English Turkish
kaynak hamlacı, ısıtarak metal parçaları birbirine eklemek için kullanılan gereç
WELDING FLAME : English Turkish
kaynaklama alevi, ısıtarak metalleri birbirine birleştirmek için kullanılan alev
WELDING GOGGLES : English Turkish
kaynak gözlüğü, kaynakçı gözlüğü, kaynaklama yapmak için kullanılan koruyucu özel gözlük
WELDING MACHINE : English Turkish
kaynak makinesi, ısıtarak metalleri birbirine birleştirmek için kullanılan gereç
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani