Multilingual Turkish Dictionary

English

English
AUTOMATIC FLIGHT CONTROL SYSTEM : English Turkish military

OTOMATİK UÇUŞ KONTROL SİSTEMİ:Bir uçağın iç ve dış referanslarla belirtilmiş rota üzerinde ve irtifada uçuşunu otomatik olarak kontrolle ilgili bütün teçhizatı içine alan sistem

AUTOMATIC GUN : English Turkish military

OTOMATİK SİLAH:Tetik üzerindeki basınç kaldırılıncaya kadar ateşe devam eden bütün ateşli silahlar. Buna "automatic weapon" da denir

AUTOMATIC LEVELING : English Turkish military

OTOMATİK DÜZELTME:Uçağı yön ve yükseklik olarak istenen uçuş durumuna getiren uçuş kontrol sistemi özelliği

AUTOMATIC MESSAGE PROCESSING SYSTEM : English Turkish military

OTOMATİK MESAJ İŞLEM SİSTEMİ:Mesajların geniş çapta otomatik olarak toplanması, işlenmesi ve dağıtılması için teşkil edilip toplanmış kaynak ve yöntemler

AUTOMATIC PILOT : English Turkish military

OTOMATİK UÇUŞ KONTROL SİSTEMİNİN DAHİLİ REFERANSLARA GÖRE DURUM DENGELEMESİ YAPAN KISMI:

AUTOMATIC PISTOL : English Turkish military

OTOMATİK TABANCA:Boş kovanları atan, yerine yenisini süren ve tekrar ateş edebilecek vaziyete giren tabanca. Ayrıca bakınız: "pistol"

AUTOMATIC PITCH PROPELLER : English Turkish military

OTOMATİK HATVELİ PERVANE:Palaları, pervane harekette iken, otomatik olarak, hatvenin en iyi vaziyetine ayar edebilecek şekilde göbeğe eklenmiş pervane. Ayrıca bakınız: "propeller"

AUTOMATIC RADIO DIRECTION FINDER : English Turkish military

OTOMATİK TELSİZ İSTİKAMET BULUCUSU:Bak. "automatic direction finder"

AUTOMATIC RIFLE : English Turkish military

OTOMATİK TÜFEK:Şarjörle kullanılan, ihtiyaca göre tek veya sürekli ateş yapan, boş kovanları dışarı atan, yerine dolu fişek sürerek tekrar atışa hazırlayan, hava ile soğutulan, gaz tesiriyle işleyen ve omuza dayatılarak ateş eden silah

AUTOMATIC SEARCH JAMMER : English Turkish military

OTOMATİK ARAMALI KARIŞTIRICI:Belirli yayılma özellikleri olan sinyalleri arayıp otomatik olarak karıştıran bir önleme alıcı ve karıştırıcı verici sistemi

AUTOMATIC SECURE VOICE COMMUNICATIONS NETWORK : English Turkish military

OTOMATİK EMNİYETLİ TELSİZ TELEFON HABERLEŞME ŞEBEKESİ:Amerika Savunma Bakanlığının uzun dönemli, güvenli telsiz telefon ihtiyaçlarını karşılamak üzere geliştirilmiş dünya çapındaki santralli, güvenli telsiz-telefon şebekesi. AUTOSEVOCOM olarak da anılır

AUTOMATIC SEQUENCES : English Turkish military

OTOMATİK SIRALAMALAR:Bir kompüterin, birbirini takip eden işlemleri, insan müdahalesi olmaksızın, başarma kabiliyeti

AUTOMATIC SUPPLY : English Turkish military

OTOMATİK İKMAL:Bazı ikmal ihtiyaçlarının, kullanacak olan birlik istekte bulunmaksızın, önceden belirlenmiş süre içinde otomatik olarak sevk ve dağıtımının yapıldığı bir sistem. Bu ikmal şekli tahmini veya kullanımdan kaynaklanan tecrübe faktörlerine dayanmaktadır

AUTOMATIC TEST EQUIPMENT : English Turkish military

OTOMATİK TEST TEÇHİZATI:Bir teknisyenin müdahalesi olmaksızın, iki veya daha çok işareti sırayla kontroldan geçiren bir cihaz. İlk tolerans dışı işaret alınır alınmaz, genellikle test durdurulur

AUTOMATIC THROTTLE : English Turkish military

OTOMATİK GAZ KOLU:Kendi hesaplarına ve ilgili bilgi kaynaklarından gelen verilere göre uçağın yakıt sistemini harekete geçiren bir uçuş kontrol sistemi özelliği

AUTOMATIC TOSS : English Turkish military

OTOMATİK BOMBA ATMA:Bir uçuş kontrol sisteminde uçağın bomba atma manevrasının otomatik olarak yapıldığı bir kontrol şekli

AUTOMATIC TRACKING : English Turkish military

OTOMATİK TAKİP:Radar hüzmesini hedef istikametine tevcih eden bir tertibat vasıtasıyla, radarla takip

AUTOMATIC TRIM : English Turkish military

OTOMATİK DENGELEME:Uçuş halindeki uçağın dengesini düzenleyen uçuş kontrol sistemi özelliği

AUTOMATIC VOICE NETWORK : English Turkish military

OTOMATİK TELSİZ-TELEFON ŞEBEKESİ:Savunma haberleşme sistemi içindeki geniş çaplı emniyetsiz ana telsiz telefon haberleşme şebekesi. Aynı zamanda AUTOVON olarak ta anılır

AUTOMATIC WEATHER STATION : English Turkish military

ELEKTRONİK METEOROLOJİ İSTASYONU, OTOMATİK METEOROLOJİ İSTASYONU:Tecrit edilmiş bir yerdeki hava şartlarının gözetlenmesi ve elde edilen esasların icap eden noktalara nakledilmesi için kullanılan meteoroloji istasyonu. Bu istasyon; ısı ve rutubet nispetlerini, rüzgar istikamet ve süratini, yağmur miktarını ve güneş süresini ölçmeye yarayan aletlerden; bu ölçüleri telsiz yayınlarına daha elverişli bir hale sokmaya yarayan bir mekanizmadan; bir telsiz göndermecinden; program ve kontrol teçhizatı ile bir takat kaynağından mürekkeptir. Bu istasyon, belirli aralıklarla yapılması gereken belirli işler hariç, herhangi bir kimsenin nezaretine ihtiyaç göstermeden, kendi kendine çalışır

AUTOMATION : English Turkish military

OTOMASYON, MAKİNELEŞME:
İşlemlerin otomatik araçlarla yapılması.
Bir yöntemin, işlemin veya teçhizatın otomatik olarak çalışır hale getirilmesi

AUTOMOBILE FLAG : English Turkish military

OTO FORSU:Bir generalin resmi otomobiline icabında takılan fors. Bu fors, kullananın makam veya rütbesini bildirir

AUTOMOTIVE : English Turkish military

MOTORLU:

AUTONOMOUS OPERATION : English Turkish military

OTONOM HAREKAT (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI, AMERİKAN SAVUNMA KURULU):Hava savunmasında, bir birliğin üst kademelerle olan tüm haberleşmesini kaybettikten sonra üstleneceği harekat şekli. Silah kontrolü ve düşman hedeflerine ateş açılmasıyla ilgili tüm sorumlulukları birlik komutanı üstlenir

AUTONOMOUS OPERATION (NATO) : English Turkish military

OTONOM HAREKAT:Silah kontrolü ve düşman hedefleriyle çarpışmaya girilmesiyle ilgili tüm sorumlulukların birlik komutanında olduğu harekat şekli. Bu tür harekat daha yüksek bir yetkilinin talimatı veya tüm haberleşme araçlarının kaybedilmesinden dolayı seçilebilir