English
PENETRATION AIDS : English Turkish military
YARMA TAARRUZU YARDIMLARI:Düşman savunmasını yarma olasılığını artırmak üzere taarruzi hava-uzay siren sistemleri tarafından kullanılan teknikler ve/veya cihazlar. Ayrıca bakınız: "attack assesment"
PENETRATION MISSILE : English Turkish military
NÜFUZ FÜZESİ:Düşman savunma düzenine veya düşman tesislerine nüfuz etmek üzere kullanılan ses üstü, özellikle stratejik bir füze
PENITENTIARY : English Turkish military
AĞIR SUÇLU CEZAEVİ:Genel olarak. ağır bir suçtan dolayı mahkum edilmiş eski ve azılı mahpuslar için ayrılan hapis, disiplin veya ıslah yeri gibi sivil ceza müessesesi
PENNAN : English Turkish military
FLAMA:Bak. "pennant"
PENNANT : English Turkish military
FLAMA; FORS:Çok defa bir kıtanın veya bir generalin tanınmasına yarayan küçük bayrak
PENSTOCK : English Turkish military
VANA:
PENTAERYTHRITOL-TETRANITRATE : English Turkish military
PENTAERİTRİTOLTETRANİTRAT:Ateşleme serileri ile ateşleme fitilleri dışında yalnız olarak kullanılmayan hassas bir infilak maddesi. Genellikle PENT olarak tanınır
PENTOLITE : English Turkish military
PENTOLİT:PENT (pentaerythretoltetranitrate) ile TNT (tirinitrotelvene) den mürekkep bir infilak maddesi
PEPTIZED FUEL : English Turkish military
İNCELTİLMİŞ ALEV YAĞI:Karıştırma süresini azaltma ve depolama istikrarını artırmak maksadıyla, karıştırmadan önce, içine su veya diğer bir kimya maddesi eklenerek inceltilmiş alev makinesi yağı
PER DIEM ALLOWANCE : English Turkish military
GEÇİCİ GÖREV YOLLUĞU:Daimi garnizonlardan geçici bir görevle ayrılan personele, zaruri masraflarını karşılamak üzere verilen günlük para
PERCENT OF SLOPE : English Turkish military
YÜZDE MEYİL; MEYİL YÜZDESİ:Yüzde olarak belirtilen yükseliş veya alçalış açısı; yüzde şeklinde birimlerle ifade edilen bir yatay mesafede, bir meylin alçalış veya yükselişinin birim olarak miktarı
PERCENTAGE CLEARANCE : English Turkish military
MAYIN TEMİZLEME YÜZDESİ:Mayın harbinde, belirli özellikteki mayınlardan temizlenmiş bulunan bir bölge veya kanalın tahmini temizlik yüzdesi
PERCENTAGE CORRECTOR : English Turkish military
MESAFE DÜZELTME ALETİ:Bir silahın menzilini tashih edilmiş yüksekliği tespit için kullanılan mekanik bir alet
PERCEPTION : English Turkish military
ALGILAMA:
PERCHLORON : English Turkish military
KALSİYUM HİPOKLORİD:İçinde kireç kaymağındaki kirecin iki misli kireç bulunan beyazlatıcı madde
PERCUSSION : English Turkish military
MÜSADEME; VURUŞ; ÇIKIŞ:Özellikle bir infilak maddesini ateşleyen ani ve hafif darbe
PERCUSSION CAP : English Turkish military
MÜSADEME KOVANI; KAPSÜL:Bazı ateşli silahların ateşlenmesinde kullanılan ve bir yüksek infilak maddesini ihtiva eden küçük madeni kovan
PERCUSSION CHARGE : English Turkish military
MÜSADEME HAKKI:Müsademe iğnesinin darbesiyle ateşlenen, yüksek süratli küçük infilak maddesi. Müsademe hakkı, bir silahta, sevk barutunu ateşleyen yemleme barutunun ateşlenmesinde kullanılır
PERCUSSION COMPOSITION : English Turkish military
MÜSADEME BİLEŞİMİ:Bazı tip ateşli silahlarda, müsademe iğnesinin kapsüle çarpmasıyla ateşlenen yüksek infilak maddesi
PERCUSSION FIRE : English Turkish military
MÜSADEMELİ ATIŞ:Hedefe vurunca patlamak üzere ayarlanmış tapalarla yapılan atış. Bak. "fire"
PERCUSSION FUZE : English Turkish military
MÜSADEMELİ TAPA:Hedefe vurunca ateşlenen tapa. Bak. "impact fuze"
PERCUSSION HAMMER : English Turkish military
HOROZ:Bak. "hammer"
PERCUSSION MECHANISM : English Turkish military
MÜSADEME TERTİBATI:Komple ateşleme iğnesini ihtiva eden cihaz. Müsademe tertibatı, top kama gövdesi merkezindeki kovan yuvasında kayarak hareket eder
PERCUSSION PRIMER : English Turkish military
MÜSADEME KAPSÜLÜ; MÜSADEME FÜNYESİ:Bir darbe ile patlayabilen ve içinde az miktarda yüksek infilak maddesi bulunan kapsül veya silindir. Müsademe kapsülü, terkipli ve yarı terkipli (fixed and semifixed) bütün cephane ile bazı tip terkipsiz (separate) cephanede esas sevk barutunu ateşlemek için kullanılır
PERELOTOK : English Turkish military
PERELOTOK:Aktif toprak tabakasının çözülmüş kısmı ile talik arasında bulunan, tevcit edilmiş vaziyette, donmuş toprak tabakası. Bu tabaka, şiddetli kış veya normal altı yaz sıcaklığı yüzünden yaz çözülmesinin aktif toprak tabakasını tamamen eritmediği yerlerde teşekkül eder ve genel olarak, bir veya iki mevsim arası devam eder
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani